Hızlı Trenin Avantajları

Hızlı trenler, kullanım kolaylığı, fiyat avantajı, emniyetli ve hızlı olmasıyla farkını ortaya
koyar. Otomobilinizle gideceğiniz bir yolu hızlı trenle daha kısa sürede, daha emniyetli
ve elbette daha ucuza kat edersiniz. Hızlı trenler tüm ülkelerdeki otoyol hız limitlerinden
çok daha yüksek hızda seyahat yapma fırsatı verir. Genel olarak yolculuk mesafesi
arttıkça
hızlı trenin otoyola olan zaman avantajı artar.
Yolculuğunuz boyunca size özgür alanlar sunar. İstediğiniz yere istediğiniz zaman gidebilirsiniz.
Restorandan lavaboya gidebilir ya da sadece gezinti amacı ile yürüyüş yapabilirsiniz.
Emniyet kemeri takma zorunluluğunun olmadığı, elektronik araçların doyasıya kullanılabildiği
tek ulaştırma aracı hızlı trenlerdir.
Çevre Dostu Hızlı Tren
Elektrik enerjisi ile çalışan
hızlı trenler, çevreye zarar vermediği
gibi diğer ulaşım araçlarına
göre sessiz çalışarak gürültü
kirliliği de üretmezler. Hızlı tren hatlarının kapladığı alanlar
otoyollara oranla daha azdır.
Uçaklar Hızlıdır Ama…
Bir yere ‘hızlı’ ulaşım dediğimizde aklımıza belki ilk önce uçaklar geliyor.
Oysaki bulunduğumuz
yerden havaalanına gitmek bazen uçak yolculuğundan daha uzun sürebilir. Öncelikle
tüm havalimanları şehrin dışında konuşlanmıştır. Çünkü çok büyük alanlara gereksinim
duyarlar. Havaalanına ulaşmak için insanlar
ortalama yarım saati bulabilen yolculuklar
yapmak durumundadır. Diğer taraftan tren istasyonlarının
genellikle şehir merkezlerinde
yer aldığını görürüz. Yer üstünde
alan olmadığı durumlarda tren yeraltına da alınabilir. Bu
yüzden bir tren istasyonunun şehrin merkezinden
geçmemesi için hiçbir neden yoktur. Dolayısıyla
tren istasyonlarına
gitmek için harcanan zaman, havalimanıyla karşılaştırıldığında
çok daha azdır.
Enerji Verimliliği Yüksektir
Trenler hava direnciyle karşı karşıya kalır; hız ne kadar
artarsa hava direnci
de o kadar artar. Sonuç olarak,
bir noktadan diğerine giderken ne kadar hızlanırsanız
o kadar fazla enerji tüketirsiniz. Uçakların sahip olduğu
avantajlardan bir tanesi hava yoğunluğunun düşük olduğu
yüksekliklere çıkmasıdır.
Bir diğer mesele de jet motorlarının çok verimli olmamasıdır.
Bu motorların
kullandığı enerjinin büyük çoğunluğu
boşa gider. Kısaca bir jet motorunun çıkardığı
ses, ısı ve rüzgar,
kayıp enerjidir. Uçağın gitmesi için
geriye kalan oran sadece yüzde 10 ’dur.
Elektrikli trenlere baktığımızda ise çok fazla ses çıkarmadıklarını,
ısındıklarını
ama en azından binlerce
dereceye ulaşmadıklarını görürüz. Sonuç itibariyle bu
trenlerdeki enerji
verimliliği oldukça yüksektir. Sarf edilen
enerjinin yüzde 40 ila 60’ı trenin
ilerlemesini sağlar.
İstasyona Gider ve Trene Binersiniz
Havalimanlarında
insanların check-in yapması,
bagajlarını
geride bırakması ve sürekli olarak biletlerini göstermeleri
gerekir. Ayrıca havayolları genellikle
insanların
yolculuk saatinden daha önce gelmelerini talep eder.
Bu uygulamalar tren yolculuklarında görülmez. İstasyona
gider ve trene binersiniz.
Zaman Sizin İçin Değerliyse
Zamanla yarışan hızlı trenlerde gecikme kabul edilmiyor.
Örneğin İspanya’da trenlerin beş dakika gecikmesi,
biletlerin iade edilmesi anlamına
geliyor.
Japonya’da da trenlerin ortalama gecikme süresi
sadece 24 saniye. Hızlı trenler bazı ülkelerde olduğu
gibi hiç durmadan ilk duraktan
son durağa ulaşacak,
kimisi de belli başlı noktalarda duracak ve sadece
yolcu taşıyacak.
Dünyada 400–800 km arası mesafelerde
hızlı trenin
rakibi yok. 200 kilometreye
kadar karayolu, 800
kilometreden
sonra ise uçak devreye giriyor. Ancak
hızlı trenin Avrupa’da giderek yaygınlaştığı dikkate alınırsa,
havayolu taşımacılığının olumsuz etkileneceği
kaçınılmaz.
Fiyat Rekabeti
Uçaklar geliştirilmesi ve yönetimi trenlere oranla çok
daha pahalı
araçlardır. Ayrıca uçaklar için havalimanlarında
ciddi masraflar söz konusu olmaktadır. Uçakların
maliyet konusundaki bir diğer dezavantajı
da çok fazla
yakıt kullanmalarıdır.
Sonuç itibariyle uçakların işletme
maliyetleri trenlerle karşılaştırıldığında
2–3 kat fazla olduğundan
hızlı trenlerin daha ucuz bir hizmet sağlamaları
mümkündür.
Buna örnek olarak Fransa’nın iki büyük şehri arasındaki
ulaşım gösterilebilir.
Birbirlerine 450 km mesafede
olan Paris ve Lyon şehirleri arasında ilk hızlı tren seferleri
1981 yılında başladı. Paris ve Lyon arasındaki
seyahat
süresi sadece 2 saate düştü. Bu gelişme iki şehir arasında
gerçekleştirilen havayolu yolculuklarının
yüzde 40
oranında düşmesine neden oldu.
Bu modeli olduğu gibi Ankara – İstanbul hızlı tren hattına
uyguladığımızda,
benzer bir örnekle karşılaşacağımız
açık. Hatta biraz ileri gidersek, Tuzla’da oturan bir kişinin,
Bakırköy’e işe gitme süresinden daha az bir sürede,
Ankara’dan Eskişehir’e varılacak. Ya da Tuzla’da oturan
bu kişi, hızlı tren hattı ve Marmaray sayesinde
eskisinden
çok daha hızlı bir sürede ulaşabilecek.
Tüketiciye Faydası
Bir yolcunun uçak yerine trenle seyahati
seçmesi için
çevreye duyarlı olmasını beklememize gerek yok. Çünkü
trenler uçaklarla karşılaştırıldığında
seyahat anlamında
birçok avantaja sahip. Hızlı trenlerin yarattığı rekabet,
diğer taşıma modlarının da tüketiciye kaliteli hizmet
vermesini sağlayacaktır.
Manzarayı Kaçırmazsınız
Ulaşılan sürat, geçtiğiniz yerlerdeki
manzaradan sizi mahrum etmez, hatta sıkılmamanız için
çok iyi bir nedendir. Manzaranın tadı da damağınızda kalır.
Trafik Kazaları Azalacak
Toplu ulaşım sistemlerinden biri olan demiryoluna
yapılacak yatırımlar ile yolcu tercihlerinin
raylı sistemlere kayması
sonucunda karayolundaki trafik sıkışıklığı ve kaza oranı azalacaktır.
Bunun da ülke ekonomisini uzun dönemde olumlu yönde etkileyecek olması kaçınılmaz bir
gerçektir.
Elektrik Enerjisi Kullanılacak
Demiryolu işletmeciliği, kitlesel taşımacılık
sağlanması ve ulusal enerji üretimi olan elektrik
enerjisini kullanması
sonucunda önemli ölçüde döviz
tasarrufu sağlama potansiyeline sahiptir.
Ayrıca özellikle araç trafiğini karşılayacak olan otoyollara oranla daha az arazi kullanımı
ve tüketilen enerjinin çevre kirliliğine yol açmaması nedeniyle de gelişmiş ülkelerde ulaştırma
sektörü içinde süratle
artan bir paya sahip olmaktadır.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*