Yenikapı ve Marmaray Kazılarında Çıkan Bizans Hayvanları Müzede

Yenikapı ve Marmaray Kazılarında Çıkan Bizans Hayvanları Müzede
Yenikapı metro ve Marmaray kazılarında ortaya çıkarılan hayvan iskelet kalıntıları İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Osteoarkeoloji Müzesi’nin Avcılar’daki yeni binasında sergilenmeye başlandı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü gözetiminde 2004 yılından itibaren yürütülen kazı çalışmalarında elde edilen hayvan iskeletleri Prof. Dr. Vedat Onar başkanlığında bir ekip tarafından incelendi. Kazılarda 55 türe ait hayvan kalıntısı tespit edildi.
Yenikapı İstasyonu’nda, Marmaray Projesi çalışmaları sırasında çok sayıda antik gemi enkazı ve hayvan iskelet kalıntılarına rastlandı. Kazı çalışmaları 2004’ten itibaren metro ve Marmaray olarak iki farklı proje olmasına rağmen, aynı bölge içerisinde günümüze kadar sürdürüldü. 58 bin metrekarelik alana yayılan kazı çalışmaları, Marmaray bölümünde 2013 yılında tamamlandı, metro bölümünde ise halen küçük bir alanda devam ediyor.
Kazı çalışmalarında, çok sayıda arkeolojik buluntuyla birlikte alanın tümüne dağılmış olarak at, koyun, sığır ve domuz iskelet kalıntıları başta olmak üzere çok sayıda hayvan kemikleri bulundu. 2008’deki radyokarbon tarihlendirmesine göre iskelet kalıntılarının Erken Bizans’tan (4.-7. yüzyıl) Geç Bizans’a (15. yüzyıl) kadar değişen bir zaman dilimine ait olduğu tespit edildi. Kazıda en fazla at (Equus caballus L.) ve tüketim hayvanı olan sığır, koyun, keçi domuz, eşek, köpek, kızıl geyik ve develere ait fosillere rastlandı. Bunlarla birlikte çok sayıda kuş (Aves sp.) ve deniz canlılarına ait kalıntılara da ulaşıldı. Kemiklerin bir kısmının tüketim artığı bir kısmının da alana ölü atılan hayvanlara ait olduğu belirlendi. Özellikle sığır, koyun ve keçi kafataslarında beyin çıkarmaya yönelik kesim izleri sakatat tüketim kültürünü yansıtması açısından önemlidir.

Yenikapı kazı alanı dünyada bu kadar yoğun Bizans atına rastlanan tek yer olması açısından büyük önem taşıyor. Atlı süvariler Bizans İmparatorluğu’nun belkemiğini oluşturuyordu. Sultanahmet Meydanı’ndaki hipodrom da atın önemine işaret ediyor. Bizans’ta atlardan çekim ve taşıma gücü başta olmak üzere çok yönlü olarak faydalanılmıştır. Ancak patolojik bulgulara göre atlara çok fazla özen gösterilmediği anlaşılmıştır. Örneğin hatalı biniciliğin yarattığı sırttaki problemler ve ağıza hatalı gem uygulamalarının sonucu oluşan hasarlar yaygın olarak gözlenmiştir. Bu bulgular atların bakım ve yetiştirme koşullarını yansıtması açısından da önem taşımaktadır.
Yenikapı kazı alanı geyik türlerinden yabankeçisine, develerden fillere, balıklardan caretta’lara kadar birçok türü içerisinde barındırmaktadır. Evcil hayvanlar açısından da zengin bir koleksiyonu bizlere sunmaktadır. Özellikle Bizans köpeklerinin boyut ve tipleri, geçmiş dönemdeki köpek ırklarını ve tiplerini anlamamıza olanak sağlamaktadır. Köpek iskeletleri incelendiğinde bunların mesocephalic tipte orta ve küçük ebat köpekler olduğu anlaşılmaktadır. Şehir yaşamıyla yakın ilişki içerisinde köpeklerin, insanların yaşamında önemli yer tuttuğu görülmektedir.

Yenikapı metro ve Marmaray kazı çalışmaları, 2013 yılı itibariyle sonlanacak olmasına rağmen laboratuvar çalışmaları daha uzun yıllar sürecek.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*