TCDD trenlerinde vakumlu tuvalet sistemine geçilsin

TCDD trenlerinde vakumlu tuvalet sistemine geçilsin :Sayıştay tuvalet giderlerinin raylara açılmasının insan sağlığını tehlikeye attığına dikkat çekerek, trenlere vakumlu tuvalet sistemi kurulmasını istedi.
Sayıştay, halen kullanılmakta olan bir kısım yolcu vagonlarının tuvalet giderlerinin direkt olarak açığa verilmesinden dolayı, demiryoluna akan atıklar çevre kirliliği oluşturduğunu, demiryolu üzerinde çalışanları ve demiryolu çevresinde yaşayanları ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya bıraktığını belirterek trenlerde “vakumlu tuvalete” geçilmesini istedi. Ancak TCDD bünyesindeki dairelerin vakumlu sistem konusunda karşıt fikirleri savundukları belirtildi.
Sayıştay’ın TCDD 2012 raporunda, yolcu trenlerinde vakumlu tuvaletlerin kullanılmasının çevre kirliliği ve insan sağlığı açısından son derece önemli olduğu belirtildi. Bu hususta mevcut uygulamanın ortaya konularak ihtiyacın belirlenmesine yönelik bir çalışmanın yapılması; bu çerçevede vakumlu tuvaletlerle ilgili olarak, uygun görülecek noktalara atık boşaltım merkezleri kurulması hususunun değerlendirilmesini isteyen Sayıştay, bu ve benzer konulardaki çalışmaların ayrıntılı araştırmalara dayandırılması, ayrıca bir projenin fikir olarak ortaya çıkmasından başlayarak her aşamada üniteler arasında koordinasyon sağlanması; muayene kabul test çalışmalarının titizlikle yürütülmesi, bu amaçla Türkiye’de laboratuar ve test merkezlerinin kuruluşu çalışmalarında olabildiğince her türlü teknik testlerin yapılabilmesi hususlarının gözetilmesi gereğini savundu.
Çevre duyarlılığının tüm dünyada gelişmesiyle demiryolu araçlarının yaydığı sera gazlarının azaltılması ve atıklarının kontrolünün gündeme geldiğini kaydeden Sayıştay, şu saptamalarda bulundu.
“Halen kullanılmakta olan bir kısım yolcu vagonlarının tuvalet giderleri direkt olarak açığa verildiğinden dolayı, demiryoluna akan atıklar çevre kirliliği oluşturmakta, demiryolu üzerinde çalışanları ve demiryolu çevresinde yaşayanları ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya bırakmaktadır. Yolcu vagonlarındaki tuvalet atıklarının doğrudan demiryolu hattına atılmasının önlenmesi için ‘vakumlu tuvalet’ uygulaması son derece önem kazanmaktadır. TCDD bünyesinde yeni temin edilen yolcu vagonlarında bu husus bir zorunluluk olarak aranmakta, yüksek hızlı tren setleri ile DMU tren setlerinde vakumlu tuvaletler bulunmaktadır. Demiryolları bünyesinde yolcu trenlerinde vakumlu tuvaletlerin kullanılmaya başlanması çevre ve insan sağlığı açısından son derece önemlidir.”
EMU, DMU setleri ile yüksek hızlı trenlerde bulunan vakumlu tuvaletlerin, mevcut diğer yolcu vagonlarına da uygulamasına yönelik olarak 2009 yılında TCDD tarafından bir çalışma başlatıldığını, klimalı 581, klimasız 366 olmak üzere toplam 947 adet olan mevcut yolcu vagonlarından, 318 adet klimalı TVS2000 tipi yolcu vagonuna vakumlu tuvalet sistemi temin ve montajının yapılmasının planlandığını anlatan Sayıştay şöyle devam etti:
“Cer Dairesi tarafından bu iş için 2009 yılında çalışmalar başlatılmış, ilk ihalede teklif gelmemiş daha sonra 2010 yılında ikinci ihale yapılmıştır. TVS2000 tipi yolcu vagonlarının ilk etapta 65 adedi için 09.07.2010 tarihinde ikinci ihale yapılarak yükleniciyle 2.300.000 ABD Doları bedelle bir sözleşme imzalanmıştır. Süresi, teslim için 300, garanti için 700 ve toplamda 1024 takvim günü olarak belirlenen ve 11.01.2011 tarihinde imzalanan 03/4500053613 sayılı sözleşme kapsamında işe başlanarak 2011 yılında bir vagonun montajı gerçekleştirilmiş ve sözleşme gereği bir prototip oluşturularak TCDD yetkililerine teslim edilmiştir. Teşekkül ettirilen kabul komisyonu tarafından ilk prototip vagon reddedilmiş, belirlenen eksikliklerin tamamlanmasından sonra ikinci defa montaj gerçekleştirilmiştir. Kabul heyeti tarafından firmanın ikinci prototip vagonun 08.07.2011 tarihinde muayeneleri yapılmış ve uygun bulunduğuna ilişkin 06.10.2011 tarihli tutanak düzenlenmiş, 14.10.2011 tarihinde firmaya seri imalata geçmesi bildirilmiştir. İmalat süreci başladıktan sonra, ilgili mevzuatı gereği TCDD yükleniciye süre uzatımları vermiş olup, sözleşme süreci devam etmektedir. Denetimin yapıldığı tarih (Ağustos 2013) itibariyle; 65 adet vagondan 56 adedinin tamamlandığı ve TCDD tarafından kabul edilerek teslim alındığı, geri kalan 9 adedinin montajının tamamlandığı ve kabul aşamasında olduğu anlaşılmıştır.”
-İKİ DAİRE VAKUMLU SİSTEM KONUSUNDA FARKLI DÜŞÜNÜYOR-
Mevcut konvansiyonel vagonlara vakumlu tuvalet sistemi yaptırılması konusunda, TCDD Cer Dairesi Başkanlığı ile Yolcu Dairesi başkanlığı arasında görüş farklılığı bulunduğunu; ihale öncesi iki daire arasında bir koordinasyon sağlanamadığını belirten Sayıştay şöyle dedi:
“Nitekim 2013 yılı içinde ihalesi yapılarak kesin kabul aşamasına gelinen proje ile ilgili olarak iki daire arasında yapılan yazışmalarda, Yolcu Dairesi Başkanlığı’nın; ‘Dairemizce orta vadede tamamen setli taşımacılığa geçilecek olması ve vakumlu tuvalet yapılması planlanan mevcut konvansiyonel vagonların ıskat, kiralama veya satılması yönünde değerlendirilmesi planlandığından, bu aşamada Kuruluşumuza yüklü miktarda finansal yük getirecek ve yolcu şikâyetlerine neden olacak vakumlu tuvalet tadilatı planlaması Dairemizce uygun görülmemektedir.’ diyerek çekincelerini ortaya koyduğu belirlenmiştir. Demiryolu ve demiryolu araçları ile ilgili her türlü projenin ayrıntılı araştırmalara dayandırılması, ayrıca projenin fikir olarak ortaya çıkmasından başlayarak her aşamada ilgili birimler arasında koordinasyonun sağlanması hususu üzerinde önemle durulmalıdır. Bu konuda TCDD üst yönetiminin gerekli hassasiyeti göstermesi önem arz etmektedir.”
-TEST MERKEZİ YOK VAKUMLU TUVALETLER DOĞAL KOŞULLARDA -25 +55 DERECEDE DENENİYOR…-
Bu ve benzer işlerde, sistemin he türlü hava koşullarında çalışabilir olmasının uygunluğun test edilmesinin önemine işaret eden Sayıştay, “Örneğin; vakumlu tuvaletler için Teknik Şartnamede öngörülen ‘sistem çalışma ortam sıcaklığı -25 C°/ +55 C°’dir. Bunun doğruluğunun test edilebilmesi için gerekli laboratuvar ve test merkezi bulunmamaktadır. Doğal koşullarda denenmesi ise ancak gerekli iklim koşulları oluştuğu sürece mümkün olmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de kurulması planlanan test ve laboratuar merkezi çalışmalarında bu hususun dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır” tavsiyesinde bulundu.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*