Müsiadtan Çorumun Demiryolu Talebi İle İlgili Rapor

Müsiadtan Çorumun Demiryolu Talebi İle İlgili Rapor :Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Çorum Şubesi, kentin demiryolu talebine ilişkin bir rapor hazırladı.

MÜSİAD Genel Merkezi tarafından düzenlenen 85. Genel İdare Kurulu toplantısı’nda Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’a sunulan raporda Çorum’un demiryolu ağına alındığı taktirde bölge ve ülke ekonomisine sağlayacağı katkılara yer verildi.

Genel İdare Kurulu toplantısında konuya ilişkin bir açıklama yapan MÜSİAD Çorum Şube Başkanı Rumi Bekiroğlu, devlet desteği almadan sanayi şehri haline gelen Çorum’un bundan sonrada gelişimini katlayarak sürdürebilmesi için demiryoluna ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Bekiroğlu, kazancını kendi ilinde yatırıma dönüştüren müteşebbisleriyle Çorum’un bugün Türkiye’nin cari açık ile mücadeleye katkı veren en önemli illerden tanesi haline geldiğine dikkat çekerek, kentin demiryoluna kavuşması halinde üretim kapasitesini, ihracatını ve ülkeye ekonomisine sağladığı katma değeri katbekat artıracağının altını çizdi.

Çorum’un coğrafi konumu ve başkent ile Samsun Limanına 2,5 saatlik mesafede oluşunun lojistik yapan birçok firma için avantaj olduğunu dile getiren Bekiroğlu, “Fakat ulaşım yollarına baktığımızda aktif olarak kullanılan karayolu mevcuttur. Gümrük müşavirliği hizmetinin henüz sınırlı olması ve burada üretim yapan firmalarımızın birçoğunun şirket kayıtlarının büyük illerde bulunması gibi nedenlerden dolayı ilimizin gerçek ihracat gücü, resmi rakamlara yansımamaktadır. Yaptığımız araştırmaya göre, ihracatını büyük illerden yapan firmalar da hesaba katıldığında yıllık ihracatımız 400 milyon doları geçmektedir. Çorum’a daha çok yatırım çekmek ve mevcut ihracatımızı, daha da çok arttırmak için en önemli faktör olarak demiryolunu görmekteyiz. Bugün dünyaya mal satabilmenin en önemli unsurunun fiyat avantajı yaratmak olduğu gerçeği, rekabet edebilmenin en önemli koşulu haline gelmiştir. Ancak, Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının yüksekliği taşımacılıktaki navlun fiyatlarına yansımakta ve rekabet etme imkânını daha da zorlaştırmaktadır. Taşımacılığın ülkemizde, karayolu ağırlıklı yapılması ürün maliyetlerine önemli ölçüde yansımaktadır. Buna bir de Avrupa ülkelerine göre fiyatların yüksekliği eklenince, durum daha da olumsuz hale gelmektedir” dedi.

Ülkedeki, ulaşım ağırlığının karayolu taşımacılığında olması ve bu durumun hem ülke içi ticaretteki hem de ihracattaki maliyetlere olumsuz etki yaptığı gerçeğinin bugüne kadar yeterince önem verilmeyen, iller ve bölgeler arası demiryolu ve denizyolu taşımacılığını daha da önemli hale getirdiğinin altını çizen Bekiroğlu, “Son yıllarda ülkemizde, kara yoluna verilen önem ve buna bağlı olarak yatırımlar, yüzleri güldürürken, Avrupa standartlarında yapılan bölünmüş yollar ise, önemli bir eksiliği gidermektedir. Çorum ilimiz bölünmüş yollar konusunda şanslı diyebileceğimiz iller arasında yer almaktadır. Bugün Ankara, Çorum ve Samsun illerini bağlayan karayolları bölünmüş yol olarak yapılmış ve tamamı ulaşıma açılmıştır” diye konuştu.

Bunun yanında, havayolu taşımacılığına yapılan yatırımlar ve ulaşım politikasının sonuçlarını verdiğini hava ulaşımına kazandırılması ve sefer sayılarında artış sağlanması ile mümkün olduğunu dile getiren Bekiroğlu, ancak “Çorum” isminin yer almadığı havayolunun şehrimizin prestij kaybına sebebiyet verdiğini dile getirdi.

Merzifon Askeri Havaalanı’nın 2007 yılında sivil ulaşıma açılmasının Çorum ve bölgedeki önemli bir eksiliği giderdiğini dile getiren Bekiroğlu, “Karayolu ve havayolunda yapılan bu yatırımlar ve hizmetler maalesef, hem ülkemizin genel düzeyinde yeteri kadar, hem de Çorum ilimiz için, demiryolu kapsamında hiçbir şey yapılamamıştır. Demiryolu, ülkemizin gündeminde her bölgesi ve ili ile yerini almış ve meşgul etmiştir. Ülkemizde başta yolcu taşımaya yönelik olmak üzere, belli güzergâhlarda hızlı tren yatırımları devam etmektedir. Bu çalışmalar ve yatırımlar, AB standartlarında da gerçekleşmektedir. Çorum maalesef başta yük taşımacılığı olmak üzere, bu yatırımlardan ve hizmetlerden sürekli uzak kalmış hatta mahrum bırakılmıştır. Ulaşım olmayan özellikle entegre ulaşımın sağlanamadığı iller ve bölgeler maalesef gelişim ve kalkınma gösterememiştir. Çorum, ulaşım hizmetleri yönünden uzun yıllar yeteri kadar yatırım alamamasına rağmen, üretime yönelik sanayileşme çabalarıyla, sahip olduğu girişimcilik ve müteşebbislik anlayışı ile önemli mesafeler kaydetmiş, bugün 450’yi aşan imalat sanayinde faaliyet gösteren tesisleri ile önemli bir konuma gelmiştir. Bu sürecin hem sanayileşme hem de ticaret açısından aksamaması, tam aksine ilerleme kaydetmesi için demiryolu yatırımının hayata geçmesi ilimizin tüm kesimleri için büyük önem taşımaktadır.

Köklü tarihi ve zengin kültürü ile uygarlık tarihinde önemli yeri olan Çorum’un, kültür turizmi açısında ülkemizin en önemli merkezlerinden biri olduğunun belirtildiği, raporda şu görüşlere yer verildi;

”Günümüzden 7000 yıl önceki kültürel verilere rastlanan ve Anadolu’da ilk organize devleti kuran Hititlerin başkenti Hattuşaş Çorum sınırları içerisindedir. Ankara’da ikamet eden insanların gezmek için hızlı tren ile Eskişehir’e, ya da Eskişehir’de ikamet eden insanların yine gezmek için Ankara’ya gittikleri bir gerçektir. Demiryolu altyapısının oluşması durumunda ilimize de gelen turist sayısında ciddi bir artış olacağı düşünülmektedir.

Çorum ilinde 450’yi aşan imalat sanayinde faaliyet gösteren tesisler bulunmaktadır. Ülkemizin kiremit ihtiyacının yüzde 40’ı ve tuğla ihtiyacının yüzde 10’u Çorum’dan karşılanmaktadır. Un, yem, her türlü makine imalatı, kimya, yumurta tavukçuluğu önemli üretim dallarıdır. Bu sektörlerin tamamı, ihracata yönelik çalışmaktadır. Bununla birlikte, Çorum ilinde, çimento ve şeker fabrikası gibi büyük üretim kapasiteli tesislerde bulunmaktadır.

Bugün Çorum Şeker Fabrikası ile Çimento Fabrikası’nın hem hammadde hem de üretilen yaklaşık 5 milyon 150 bin ton ürünün sevkiyatı karayolu ile sağlanmaktadır. Bununla birlikte, ilimizde seramik ve vitrifiye üretimi yapan bir tesisimizin ürettiği ürünlerin sevkiyatı ve hammadde tedariki için ihtiyaç duyduğu yıllık kamyon ihtiyacı yaklaşık 5 bin adet civarında olup, yaklaşık 150 bin ton ürünün nakliyesi karayolu ile yapılmaktadır. Kiremit ve tuğla, un, yem, yumurta, kimya gibi ürünlerin sevkıyatları ise yılda ortalama 250 bin adetlik kamyon yani 7 milyon 500 bin ton ürün sevkıyatı ve malzeme tedariki yapılmaktadır. Ülkemizden, başta Rusya, Ukrayna, Romanya ve Kazakistan gibi ülkelerden ithal edilen yaklaşık 1 milyon 178 bin ton ithal ürün (buğday, kereste, tomruk, kargo, un, boru, demir-çelik vb.) ise bölgemizin en aktif kullanılan limanı olan Samsun Limanı’ndan, ilimize ve diğer bölgelerdeki tedarikçilerine nakliyesi kamyon gibi ağır vasıtalarla yapılmaktadır.

Çorumlu sanayicilerimiz, bugün dünyanın dört bir yanında anahtar teslim fabrikalar kurmaktadır. Üstelik bu fabrikalarda kullanılan makine-ekipmanların neredeyse tamamı Çorum ilimizde üretilmektedir.

Örneğin, Çorumlu bir sanayici, Türkiye’nin farklı bir ilinde yada dünyanın farklı bir bölgesine un fabrikası kuracak olsa, Çorum’dan ortalama 180 ila 200 ton arasında ağırlığa sahip makine-ekipman taşımak durumundadır. Bu da ortalama 12-14 adet tır ile nakliye anlamına gelmektedir. Bu bağlamda Samsun Limanı ile Çorum ilimizden, karayolu ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerine nakledilen ürünlerin toplamı 13 milyon tonu aşmaktadır.Bu kadar karayolu taşımacılığına bağımlı olan bir kent konumundaki ilimiz, demiryolu ile ilgili talebini tüm kurum, kuruluş, meslek odaları ve Sivil Toplum Kuruluşları ile her zaman gündemde tutmuştur.

Mevcut çalışan demiryolu ağı Ankara-Kırıkkale-Çerikli-Yozgat-Sivas-Amasya-Samsun hattında olup, yolun 197 kilometre uzamasına neden olmaktadır. Çorum’u da içine alan demiryolu projesinin uygulamaya geçirilmesi halinde yol 197 kilometre kısalacaktır. Ulaştırma Bakanlığınca hızlı tren projesi mevcut demiryolu üzerinde projelendirilmekte ve Ankara, Yozgat, Sivas’tan Samsun’a geçiş verilmekte ve Çorum’a uğramamak için yarım ay şeklinde güzergâh uzatılarak proje yapılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yapılan bazı demiryolu güzergâhlarını değiştirmekte, ekonomik olan geçişler planlamaktadır. Örnek vermek gerekirse mevcut demiryolunun geçtiği istasyonlardan birisi olan Himmet Dede’ den Nevşehir’e 50 km demiryolu yapılarak Nevşehir ilinin ihtiyacı karşılanacaktır.

Halbuki Çorum demiryoluna kavuşursa, Ankara-Samsun demiryolu yaklaşık 221 km. kısalacak, Çorum’dan geçmesi nedeniyle ilimizin ticaret ve sanayisine önemli avantaj sağlayacaktır. Bu sayede Başkent’in Samsun Limanı’na direkt bağlantısı da yapılmış olacak ayrıca Turhal ve Amasya’dan Başkent’e ulaşım daha kolay sağlanacaktır.

Talep ettiğimiz demiryolu yatırımı yalnızca ilimiz için değil, aynı zamanda bölgemizdeki iller için de büyük önem taşımaktadır. Amasya-Çorum-Kırıkkale arasına yapılacak 170 kilometrelik bir demiryolu hattı, Türkiye’nin güneyi ile kuzeyini birbirine bağlaması açısından önemli bir yatırım olacaktır.

Türkiye’nin Akdeniz Bölgesindeki en önemli limanı Mersin Limanı’dır. Karadeniz Bölgesinde ise her geçen gün kapasitesi artıran ve modernizasyonu çalışmalarını tamamlayan Samsun Limanıdır. Mersin Limanı ile Samsun Limanı arasında yani kuzey güney eksenin oluşturulacak rantabl bir demiryolu taşıma koridoru iki bölgeyi birbirine bağlayacak ve aynı zamanda Boğazlar üzerindeki yük trafiğini de azaltacaktır. Demiryolu güzergahında bulunan Amasya ilinin Merzifon ilçesi de yük taşımacılığı anlamında demiryolundan ziyadesiyle istifade edecektir. Merzifon ilçesindeki üretim yapan firmalar, lojistik taşıma ihtiyaçlarının tamamını karayolu ile karşılamakta olup Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun demiryolu projesi, ilçedeki üreticiler arasında heyecana neden olmuştur. Mevcut demiryolu ağı Ankara-Yozgat-Sivas-Amasya-Samsun hattında olup, Çorum’dan geçmemektedir. İlimizin demiryolu ihtiyacı göz önünde bulundurularak Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun illerini kapsayacak şekilde bir demiryolu projelendirilme çalışması yapılması yerinde olacaktır.

DEMİRYOLUNUN ÇORUM’A BAŞLICA YANSIMASINA İLİŞKİN ÖNGÖRÜLER

Çorum’dan geçecek bir demiryolunun planlanması ve yatırım kararının alınması ilimizin ticaret ve sanayi ile turizm potansiyeline önemli bir derinlik ve genişlik kazandıracaktır. Aynı zamanda üniversite öğrencilerimize ulaşım açısından önemli avantaj sağlayacak ve Hitit Üniversitesi ile Çorum bir cazibe merkezi olacaktır. Demiryolunun il ekonomisine getireceği katma değer, nakliye temelinde rekabet avantajı ve yatırıma ve ticari hayata yönelik iş fırsatları, savunma sanayiine yönelik yatırım kararlarında elde edeceği öncelik, ilimiz ekonomisinin gelişmişlik ve kalkınmışlık düzeyine önemli etki edecektir. Bugün Çorum ilinin demiryoluna sahip olmaması, ilimiz sınırları içinde havaalanının bulunmaması, otoyol ağlarına bağlı olmaması gibi faktörler erişebilirlik endeksinde iller arasında alt sıralarda yer almasının temel nedenidir.

Çorum’un erişebilirlik endeksinde 2008 yıllarında iller arasında 70. sırada iken kilometreye düşen bölünmüş yol ile bu sıralamada 49. sıraya yükselmiştir. Ancak ilimiz, başta erişebilirlik endeksi olmak üzere, beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeksi, markalaşma becerisi ve yenilikçilik endeksi, ticaret becerisi ve üretim potansiyeli endeksi olmak üzere (ki en yüksek endeks iller arasında 2008-2009 için 27. sıradadır) İller arası Rekabetçilik Endeksinde 61. sırada yer almaktadır.

Çevre illerle oluşacak demiryolu bağlantısının katkısıyla ihracatımızın 6-7 kat artacağı, yıllık 250 milyon dolar civarında olan ihracatımızın 1 milyar 200 milyon dolar seviyesine çıkacağını öngörülmektedir. Bu rakama Amasya-Merzifon bölgesinden yapılacak ihracatı da kattığımız zaman 1 milyar 500 milyon dolar artı getireceği öngörülmektedir.

Hitit medeniyetine başkentlik yapan Hattuşaş, Şapinuva ve Yazılıkaya ören yerleri gibi mekânları ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının her geçen yıl artmaktadır. Ören yerlerinin yanı sıra kentte yapılan arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılan eserlerin sergilendiği Çorum ilimizi 2011 yılında yaklaşık 125 bin turist ziyaret etmiştir.

Çorum İlimizden geçecek bir demiryolu, ilimize gelecek turist sayısının da en az 3-4 kat arttıracağı öngörülmektedir.

Tüm bu veriler, Çorum iline demiryolunun kazandırılması durumunda nasıl olumlu gelişmeler oluşacağını göstermektedir. Entegre ulaşım ağının bulunduğu ve gittiği her yere her şeyden önce medeniyet gitmekte olduğu bilinci ile demiryolunun ilimize kazandırılması için gereken çaba ve hassasiyet gösterilmelidir.

Demiryolu projesinin 2023 vizyonu içerisinde yer aldığı belirtilmekte ve etüt fizibilite çalışmaları ile ilgili hükümetin bakanları tarafından farklı açıklamalar yapılmaktadır. Demiryolu projesinin mevcut durumu ve bundan sonraki sürecin takvimi konusunda kamuoyu aydınlatılması önem arz etmektedir. Çevre etki değerlendirme etüdü tamamlanarak Ankara-Çorum-Samsun demiryolunun, her türlü etüt fizibilite çalışmalarının bitirilmesi ve buna bağlı olarak yatırım programına alınması önem arz etmektedir. 2023 vizyonuyla süre oldukça uzamaktadır.

İlimizin ve bölgemizin tek eksenli mevcut ulaşım ağı ile bağlanması ve gelişimini beklemek, diğer il ve bölgelerle makasın daha da açılmasına neden olmaktadır.

ÇORUM’UN İTHALAT VE İHRACAT DEĞERLERİ

Çorum ilimiz, küresel ekonomik krizin hâkim olduğu 2009 yılı haricinde üretim ve ihracat rakamlarını sürekli yükseltmiştir. Bunun yanı sıra ilimizde faaliyet gösteren ancak merkezleri başka illerde bulunan bazı firmalarımızın ihracat rakamları, ilimizin ihracat oranı içerisinde yer almamaktadır.Farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalarımızın yaptıkları ihracatlar da göz önünde bulundurulduğunda, ilimizin yıllık 300 milyon doları aşkın ihracat yaptığı ortaya çıkmaktadır. İlimiz sanayisinin yüz akı olan makine sektörü, ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra un ve yumurta üretimi de ilimizin önemli ihracat kalemlerindendir.

İlimizden 2009 yılında 68 milyon dolar, 2010 yılında 65 milyon dolar, 2011 yılında 115 milyon dolar ve 2012 yılında 98 milyon dolar ithalat yapılmıştır.2013 yılında bu rakamlar daha da yükselmiştir. Bu veriler ışığında Çorum ilimiz dış ticaret fazlası veren illerin başında gelmektedir. Yıllık yapılan ithalatın büyük bölümü de sanayi kuruluşlarımızın, üretim tesisleri için satın aldıkları makine ve ekipmanları oluşturmaktadır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*