Malatya halkı trambüse sahip çıktı

Malatya halkı trambüse sahip çıktı :Malatya’daki trambüs projesinin Türkiye’nin ve Türk mühendisliğinin gururu olduğunu belirten Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Arif Emecen; “Trambüs konusunda halktan olumlu tepkiler aldık. Halkımız trambüse sahip çıktı, yapılan karalama kampanyasına itibar etmedi” dedi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de bir ilk olarak değerlendirilen trambüs projesini başlatarak hem kent içi toplu ulaşım sektörünün hem de Türkiye’nin gündemine girdi. Ancak, 15 Mart Pazar günü deneme seferinde kontaktör sisteminde yaşanan arıza sonucu bir trambüs kısmen yandı. Olay sonrasında Malatya Büyükşehir Belediyesi ve trambüs projesi bazı çevreler tarafından yoğun bir şekilde eleştirildi hatta bunu trambüsü karalama kampanyasına çevirenler de oldu. Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Arif Emecen ile trambüs projesini konuştuk:

Malatya neden trambüsü tercih etti, buradan başlayabilir miyiz?

Ulaşım modları seçilirken o şehrin nüfusu ve gelecekteki nüfus projeksiyon değerleri ve yolculuk karakteristikleri de dikkate alınır. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak bunu yaptık. Öncelikli olarak mevcut nüfusa ve gelecekteki nüfus projeksiyonuna bakıldı. İkinci önemli kriter, ekonomik ve sürdürülebilir olmasıydı. Üçüncü kriter, çevreci olmasıydı. Dördüncü kriter ise şehrin fiziki şartlarına uygunluktu. Yani, caddeler geniş mi dar mı, alt geçit-üst geçit var mı, köprü var mı, fiziki şartlar uygunluğu, bunun gibi özellikler. Sonuçta da bu dört temel kritere, birleşik ve bütünleşik bir bakış açısıyla bakıldı, doğru çözüm olarak trambüs projesi ortaya çıktı ve gelecek dönemler için toplu taşımda trambüs tercih edildi.

‘EN EKONOMİK TERCİH TRAMBÜS’

Seçenekleriniz arasında raylı sistem de var mıydı?

Evet, seçeneklerden birisi de hafif raylı sistem projesiydi. ‘Biz Malatya’da ekonomik ve fiziki şartları değerlendirerek ve toplu taşıma modu seçim kriterlerini de göz önünde bulundurarak yüzde yüz tam tahsisli yada karma trafikte çalışan bir hafif raylı sistem projesini gerçekleştirebilir miyiz’ diye de baktık. Caddelerin genişliğine baktık, oradaki araç kullanım kültürlerine bakıldı. Mevcut haliyle karayoluyla bütünleşik olarak hemzeminde gidecek bir hafif raylı sistem için yüzde yüz tam tahsisli bir alan oluşturması imkânı olmadığı gibi biraz önce bahsettiğim kriterler göz önüne alındığında da sürdürülebilir bir çözüm oluşturmuyordu. Bu çerçevede hem karayolunda gidebilen, hem tam tahsisli yol istemeyen aynı zamanda da işletmecilik açısından ve kullanıcılar açısından hafif raylı sistemin kalite ve özelliklerini de aratmayan bir çözüm olarak trambüs projesi görüldü. Hafif raylı sistemde olmayan fakat trambüsde olan başka özelliklerde vardı; altyapı maliyeti ve işletme maliyeti hafif raylı sisteme göre çok daha düşüktü.

Peki trambüs projesinin toplam maliyeti ne kadar oldu?

Trambüs projesi, yaklaşık 20 milyon euroya ihale edildi. 20 kilometre civarında bir hattımız, 12 tane aracımız var. Önümüzdeki dönemde hattımızı inşallah uzatacağız. Ayrıca şu anda ek bir proje üstünde çalışıyoruz; araçlarımızın üzerine 1,5-2 ton civarında bir akü koymayı planlıyoruz, şehir merkezinde olan 7 kilometrelik bir alan var, orayı katenersiz, bölge olarak sadece ve sadece akü ile geçmeyi planlıyoruz, bir nevi by-pass hattı gibi olacak. Enerji verimliliği konusunda ise, maliyeti üçte iki oranında azalıyor. Enerji verimliliğinin getirdiği tasarruf ile baktığımızda araç 8 yılda kendisini amorti ediyor.

15 MARTTAKİ YANMA OLAYI VE KARALAMA KAMPANYASI

15 Martta bir trambüs yandı ve bütün dikkatler Malatya’ya çevrildi. Büyükşehir Belediyesi olarak bazı çevrelerden yoğun eleştiriler aldınız hatta işi trambüsü karalama kampanyasına çevirenler de oldu. Malatya halkı o olaya nasıl baktı?

Malatya halkı o olaya sağduyulu bir şekilde kaza olarak baktı. Karalama kampanyasına itibar etmedi.Trambüs konusunda biz halktan olumlu tepkiler aldık. O karalama kampanyasını yapanlara karşı sessiz bir çoğunluk vardı. Biz, Malatya halkını dinledik. ‘İnsanlar bilmediklerinin düşmanıdır’ diye bir söz vardır. Trambüse karşı olanlar, Malatya’daki belediye yönetimine karşı olduğu için yapılan doğru işlere de karşı olmak gibi malesef yanlış bir tutum izlediler. Bazı basın organları da böyle konularda spekülasyon yapmayı seviyor. Oysa teknik incelemenin sonucunu bekleseler, birazcık sabretseler daha doğru bir tutum almış olurlardı. Bu tip olaylar dünyanın her yerinde olabiliyor. Test aşamasında böyle bir olay gerçekleşti. Bize düşen bundan sonra o tip arızaların olmaması için ne yapmamız gerektiğini iyi bir araştırma ile tespit etmek ve bundan sonra o tespitlerimizi de mevcut araçlarımızda uygulamaya koymak.

Peki, olayın sonrasında nasıl bir inceleme yapıldı?

Biz yerli ve yabancı tüm teknik heyetleri topladık. Bakın hiçbir yerde, Almanya’dan bu kadar erken teknik bir heyet gelmez. Hiçbir müdahalede bulunmadan onlar o kazanın sebebini tespit etsin istedik. Olayın nasıl vuku bulduğuna dair rapor hazırlattık. Almanya’dan TÜV’den de yetkili geldi. Onların verdiği güvenlik onayı çerçevesinde biz trambüsü işletmeye yeniden açtık.

Yanmaya sebep olan sorunu tespit etmişler miydi?

Evet tespit ettiler. Kontaktördeki kontağın bir arkından kaynaklanan teknik bir sorun yaşanmış.

Kontaktördeki sorun bakım kaynaklı bir sorun muydu?

Hayır. Bakım kaynaklı bir sorun değildi.Kontaktörler normal bakım planlaması içerisinde günlük bakıma alınan ve günlük kontrol edilen cihazlar değildir. Belli periyotlarda bakımları yapılır.

Bundan sonra tekrar öyle bir sorunun yaşanmaması için hangi önlemleri alacaksınız?

Trambüste mevcut uyarı ve önleme sistemlerine ilave olarak, 3 adet yeni ek önlem alacağız. ‘Nedir bu üç adet ek önlem’ derseniz; aşırı akımları algılayacak, kontaktörün bulunduğu kutudaki aşırı ısıyı algılayacak, ayrıca yangın çıksa bile yangının yayılımını önleyecek sensörler. Onun hazırlıklarını yapıyoruz. O sensörlerdeki uygulamalarla ilgili olarak üretici firma TÜV onayı almaya çalışıyor. Onun iznini alır almaz montaja başlanacak.

‘YERLİLİK ORANI YÜZDE 60’IN ÜSTÜNDE’

Trambüsün yanmasına sebep olan kontaktör sistemi yerli miydi?

Trambüs projesinde kullanılan kontaktör sistemi alanında Avrupa’nın en büyükleri arasında yer alan Vossloh Kiepe isimli bir Alman üreticinin ürünü. Kontaktör sistemi paketlenip Almanya’dan gelmişti ve aracın üzerine ilk montajı kendi elemanları yapmıştı. Diğerlerini ise onların elemanlarının gözetiminde ve onların onay verdiği şekilde bir Türk firmasının elemanları yapmıştı. Yani yangının çıktığı ekipmanlar Almanya’dan gelmişti. Elektrik sistemi için Çek Cumhuriyeti ürünü ve Polonya ürünü alternatifler de vardı. Ancak biz ‘En kalitelisi olsun’ dedik ve Alman ürününü tercih ettik.

Trambüs projesinde toplam yerlilik oranı ne kadar?

Trambüs araçlarımızın mühendisliği Türk, dizaynı Türk. Aktarma organları ve elektrik sistemleri Alman. Trambüste, yerlilik oranı yüzde 60’ın üstünde. Yerli üretim bir Trambüsün Malatya’da kullanılıyor olması ülkemiz için bir gururdur. Ben Türk mühendisliği adına seviniyorum. En güvenli taşıma modu uçak fakat uçaklarda bile birtakım kazalar ve problemler olabiliyor. Test sürüşündeki o olaydan bahisle yürütülen karalama kampanyasından artık vazgeçilmelidir. Trambüs verimli ve bu memleketin faydasına olan bir hizmettir. Malatya halkı da sağduyulu davranarak trambüse sahip çıktı.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz; son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Trambüs projesi Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Ahmet Çakır’ın vizyonerliğinin ve gelecek öngörüsünün doğru bir tespitidir, doğru bir sonucudur. Gelişmiş ülkelerde benzeri örnekleri de var zaten. Battal Gazi’nin memleketinden, Fırat’ın kenarından Türkiye’ye yeni, çevreci ve çok ekonomik bir sistem sunuyoruz. Trambüs bu ülkenin ve Türk mühendisliğinin başarısıdır.

Kaynak : www.ulastirmadunyasi.com

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*