Kanal İstanbul Trakya’nın Nüfusunu 45 Milyona Çıkaracak

Kanal İstanbul Trakya’nın Nüfusunu 45 Milyona Çıkaracak :Uzmanlar, hükümet tarafından ‘çılgın proje’ olarak duyurulan Kanal İstanbul Projesinin hayata geçirilmesinde oluşacak tehlikeler karşısında uyarılarda bulundu.

Meclis Genel Kurulu’nda geçen hafta kabul edilen Torba Yasa’daki düzenlemelerden biri de, hükümet tarafından ‘çılgın proje’ olarak duyurulan Kanal İstanbul Projesi ile ilgili maddeydi. Projeye 2016’nın yaz aylarında başlanacağı belirtilirken, düzenleme ile, suyolu üzerindeki Hazine ve özel arazilerin satışının ve başka amaçla kullanılmasının önüne geçildi. Ancak, uzmanlar projenin hayata geçirilmesinde oluşacak tehlikeler karşısında uyarılarda bulundu. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, bölgenin ciddi bir nüfus sorunu yaşayacağına dikkat çekti. Gökçe, “Bu proje İstanbul`a göçü daha da artıracak nüfus 25 milyona, Trakya bölgesinin nüfusu İstanbul’la birlikte 40-45 milyona ulaşacaktır. Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde 8 ini oluşturan bu bölge bu kadar nüfusu kaldıramaz. Bugün bile zaman zaman büyük bir sorun oluşturan su ihtiyacının karşılanması gelecekte çok daha büyük sorunlar doğuracaktır.” uyarısında bulundu.

Kabul edilen Torba Yasa’da, 65 yaş üstü vatandaşlar için aylık bağlanması, zorunlu trafik sigortası, Diyarbakır’ın Sur ilçesinin yeniden inşası gibi maddelerin yanında İstanbul’da yapılması planlanan Kanal İstanbul Projesi’nin teknik detayları yer aldı. Yasaya göre; Kanal İstanbul Projesi’ne hız kazandırılacak. Yapılacak suyoluna isabet eden Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsaları, kamu gereksinimi ve kamu yararı nedeniyle belediye ile özel idarelerce satılamayacak başka bir maksat için kullanılamayacak. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, yapılacak yatırımlar konusunda tartışmaların ve uyarıların yok sayıldığını söyledi. Gökçe, “Bilimsel bir bilgi ve katılımcı bir anlayışla yapılan planlar, geleceğe dair uzun yılları kapsayacak bir öngörüyü içinde taşır. Bir bölgenin ve bir ülkenin 50 yıllık, 100 yıllık geleceğini belirler. 3. Köprü ve 3. Havaalanı ve bu gibi yapıları da bu kapsamda düşünmek gerekir.” dedi.

EKOSİSTEM ETKİLENECEK

‘İstanbul Kanal Projesi’ torbaya konularak Meclis gündemine getirilip ‘Su Yolu’ tanımı yapılarak suyollarına yasal bir statü kazandırıldığına dikkat çeken Gökçe şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu proje ile Karadeniz ve Marmara Denizi’nin ekosisteminin tamamen bozulacağı ve zaten ‘biten-bitirilen’ İstanbul’un sonu olacağı ne yazık ki hiç düşünülmemiştir. Bu projenin yapılması durumunda ortaya çıkacak sonuçlar üzerinde çalışma yapan bilim ve bilgi insanları; İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan kuzey ormanları, su havzaları, tarım ve mera alanları, yer altı suları ile biyolojik çeşitlilik üzerinde oluşturacağı tehditler ve yer altı su direnajının bozulacağını gündeme getirmişlerdir.”

Projenin nerede yapılacağının gizli tutulmasının şüpheler doğurduğuna değinen Gökçe, “1992’de imzalanan Bükreş Sözleşmesi ve 2011 yılında yürürlüğe giren ‘Karadeniz Biyolojik Çeşitlilik ve Peyzajın Korunmasına İlişkin Protokol’ uyarınca; proje Karadeniz’e kıyısı olan birçok ülkeyi ilgilendirmektedir.” açıklamalarında bulundu.