BTS’den yolcu güvenliğinin riske edildiği iddiası

BTS’den yolcu güvenliğinin riske edildiği iddiası :BTS TCDD’de “yeniden yapılandırma” adı altında ‘yandaş kadro’ ataması yapılarak, yolcu güvenliğinin riske edildiğini duyurdu.

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) yazılı açıklama yaparak, TCDD’de “yeniden yapılandırma” adı altında ‘yandaş kadro’ ataması yapılarak, yolcu güvenliğinin riske edildiğini duyurdu.

BTS ise yaptığı yazılılı açıklamada, durumun birleştirme değil teknoloji ve bilimle iş yürütmesi gereken, tesisler teşkilatının, yol teşkilatına devredildiğini duyurdu. Bu işlemi “demiryolu tekniği, iş barışı ve güvenliği açısından, intiharla eşdeğerdir” diye belirtilen BTS açıklamasında, “Teoride bu teşkilatların konuları birbirinden ayrıdır. Pratikte yaptıkları iş ve kullandıkları teçhizatlar birbirinden ayrıdır. Eğitimleri, mühendislik bilimi tamamen ayrıdır. Hal böyle iken, bu tip bir birleştirme yapmak, amacı ne olursa olsun, hem işletmecilik açısından, hem de iş güvenliği açısından çok tehlikelidir” denildi.

İşte BTS’nin basın açıklaması;

TCDD’de, “yeniden yapılandırma” adı altında başlatılan tasfiye, özelleştirme-taşeronlaştırma süreci, 2017 itibariyle, TCDD’nin 2 ayrı kuruma bölünmesi ile sonuçlanmıştır.

Bu bölünme sonrasına altyapı bölümü olarak kalan TCDD’nin 2 ana ve birbirinden bağımsız teknik teşkilatı “demiryolu bakım dairesi” adı altında birleştirilmiştir. Bu teşkilatlar; yıllarca “yol ve köprü vb. gibi sanat yapılarının bakımı, onarımı, yenilenmesi” işlerinden sorumlu olan YOL TEŞKİLATI ile “her türlü telekomünikasyon(data sistemleri de dahil), sinyalizasyon ve elektrifikasyondan” sorumlu olan TESİSLER TEŞKİLATLARIDIR.

Her ne kadar bu bir “birleşme” gibi gözükse de, tamamıyla teknoloji ve bilimle muhatap olan TESİSLER TEŞKİLATI bir nevi kapatılarak YOL TEŞKİLATINA devredilmiştir.

Birbiri ile yakından uzaktan alakası olmayan 2 ayrı teknik teşkilatın(yol ve tesisler) birleştirilmesi ve tasfiyesi, başlı başına; demiryolu tekniği, iş barışı ve güvenliği açısından, “intihar” ile eşdeğerdir. Teoride bu teşkilatların konuları birbirinden ayrıdır. Pratikte yaptıkları iş ve kullandıkları teçhizatlar birbirinden ayrıdır. Eğitimleri, mühendislik bilimi tamamen ayrıdır. Hal böyle iken, bu tip bir birleştirme yapmak, amacı ne olursa olsun, hem işletmecilik açısından, hem de iş güvenliği açısından çok tehlikelidir.

Yıllar önce Arap sermayesine satılan ve özelleştirmeden sonraki süreçte, kötü, esnek ve baskıcı çalışma koşulları tescilli olan Türk Telekom’da dahi(sadece telekomünikasyon hizmeti vermektedir), telefon abone ekibi, telefon arıza ekibi, kurumsal internet ekibi, normal internet ekibi, kablo ekibi vs. AYRI AYRI olmasına ve her iş için ayrı ekipler oluşturulmasına rağmen, TCDD gibi köklü ve teknolojiyle iç içe bir devlet kurumunda yapılan bu “işyeri kapatma ve birleştirmeler” ile personele dayatılan esnek, kanunsuz, kuralsız, iş güvenliğine aykırı çalışma, tam bir çılgınlık halidir. Bu durum hiçbir teknik, bilimsel ve insani mantıkla da açıklanamaz.

Gelinen durum kaos durumudur ve yapılan vekaleten-asaleten atamalarla bu hız kazanmıştır. Yeni kurulan “demiryolu bakım dairesi” teşkilatının daire başkanlığına “yol” kökenli personel atanırken, bölgelerde de bu müdürlüğün başına “müdür” ünvanıyla yine “yol” kökenli personel atandı. Bu durum en alt bölgesel müdürlüklerde de aynı şekilde olacak olup, böylelikle, eski tesisler teşkilatı ve işyerlerini, tesisler teşkilatının işlerini bilmeyen, anlamayan “yol” kökenli personel yönetmeye başlayacaktır/başlamıştır! Ama kimse kimsenin işinden anlamadığı için, oluşan kaos ve işyeri huzursuzluğu, akabinde, (bilgisizlikten kaynaklı) iş güvenliği ihlallerini getirecek ve büyük olaylar meydana gelebilecektir(kazalar vs.)!

Tüm bu teknoloji ve bilim skandalları yetmezmiş gibi, bu müdürlüklere atama yapılırken, teknik mühendislik fakültesi mezuniyetine bakılmaksızın, “siyasi yandaş” temelli ve kadrolaşma mantığıyla davranılmıştır. Bunun en bariz örneği ise, Haydarpaşa merkezli 1. Bölge Müdürlüğü bünyesinde yaşanmış ve kurulan 1.Bölge Demiryolu Bakım Müdürlüğüne, teknik fakülte mezunu olmayan M. K. isimli personel VEKALETEN atanmıştır. Normal şartlarda, (eski yol) servis müdürü olacak personel için, mevzuatta; “mühendislik fakültelerinin inşaat, harita bölümlerinden mezun olma” kesin şartı da vardır. Asil kadroların vekalet eliyle yürütülmesi de başlı başına bir hukuk katliamı olup, bu mantık siyasi kadrolaşma yapıldığının en büyük göstergesidir.Genel Müdürlük ve Bölgelerdeki atamalar mercek altına alınarak atanma şartlarına haiz olmayan kadrolaşma mantığıyla yapılan atamalar, deşifre edilecektir.

Bu açıklamalarımız doğrultusunda, TCDD yetkililerini, bu siyasi-hukuksuz kadrolaşmayı durdurmaya, demiryollarının intihara sürüklenmesi anlamına gelecek olan bu çağ dışı, teknoloji ve bilimle bağdaşmayan “birleştirme ve tasviye sürecine” son vermeye çağırıyoruz. TCDD yönetimi bu çağrılarımızı dikkate almadığı takdirde, yaşanacakların tamamından sorumlu olacaktır!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*