KOS: 3. havalimanı ulaşım değil, İstanbul’u yok etme, emlak-inşaat projesidir

KOS: 3. havalimanı ulaşım değil, İstanbul’u yok etme, emlak-inşaat projesidir

Kuzey Ormanları Savunması (KOS), 3. havalimanı konusunda “Projeden çekilen yok” diyen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’a yanıt verdi. “3. havalimanı raporumuzda da savunduğumuz üzere, bir ulaşım projesi olmayıp ÇED raporlarında aynen belirtildiği üzere bir Aerotropolis ya da ‘Havalimanı Kenti’, bir emlak-inşaat projesidir. Eko-kırım ve kent-kırım Aerotropolis projesi, İstanbul’u yok etme projesidir” dendi.

Kuzey Ormanları Savunması’nın, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın “3. havalimanı projesinden çekilen yok” demecine yanıtı şöyle:

Hollandalı bir inşaat / emlak şirketinin 3. havalimanı sahası içindeki projelerden birine kredi almak ve projesini sigortalatmak için köklü kredi kurumu Atradius Dutch State Business’a (ADSB) 2016 yılı içerisinde başvurması üzerine, Kuzey Ormanları Savunması (KOS) 3. havalimanı Raporu’nu okuyan ADSB’nin, KOS ile bağlantıya geçmesi ve sonuçta şirketin projeden çekilmesiyle (muhtemelen ADSB’nin kredi desteğini reddi nedeniyle) sonuçlanan süreci KOS sayfamızdan duyurarak, süreçte rolleri olan Hollandalı iki STK’nın basın açıklamalarını da paylaştık (Konu ile ilgili 20 Şubat’ta yayınladığımız haberimiz için tıklayınız). Ulusal basının büyük ilgisini çeken bu haber üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ilk önce, bir kişinin desteğini çekmesinin proje açısından önemli olmadığını belirtmiş; bir gün sonra ise, ”Projeden Çekilen Yok” demiştir. Son gelişmeler ışığında KOS’un konuyla ilgili açıklaması aşağıdadır:

  1. köprü ve 3. havalimanı, Kuzey Ormanları’nı küresel sermaye ve ülkemizdeki işbirlikçilerine yağmalatma projesidir. Bakanın ‘projeden çekilen yok’ dediği tüm küresel şirketler üşüştükleri Kuzey Ormanları’ndan, tarım topraklarından, su kaynaklarından çekilmeli, küresel yağmacıları cezbetmek için yapılmakta olan tüm projeler derhal durdurulmalı, iptal edilmelidir.

KOS olarak, 3. havalimanı Projesi ÇED Raporları, ilgili şirket temsilcileri ve yetkililerin basın açıklamalarına dayanarak ileri sürdüğümüz ve 3. havalimanı raporumuzda da savunduğumuz üzere, 3. havalimanı projesi bir ulaşım projesi olmayıp ÇED raporlarında aynen belirtildiği üzere bir Aerotropolis ya da Havalimanı Kenti , bir emlak-inşaat projesidir. Amaç, havalimanını bir çekim ve cazibe merkezi yaparak çevresine kentler inşa etmek ve çevredeki bakir arazileri emlak ve inşaat şirketlerinin bilumum projelerine açmaktır. Bu bağlamda, Kanal İstanbul ve 3. köprü ile birlikte bir paket programdır. Dolayısıyla, bugün 3. havalimanı projesi bölgesinde, bir tane değil, onlarca proje için küresel inşaat ve emlak şirketleriyle kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılmaktadır. Bu projelerden etkilenecek kentliler ve ülke vatandaşları gözetilmeden ormanlar, su havzaları, tarım arazileri ve meralar küresel sermayeye devredilirken; yabanıl hayvanlar, endemik bitkiler, kuşlar börtü böcek dahil bu bölgenin sakinlerinin geleceklerini tayin hakkı, nesillerini, sürdürme ya da çocuklarının / torunlarının kendi yaşam alanlarında var olma hakları da ellerinden alınmakadır.

Bu ülkenin vatandaşları, 3. havalimanı sahasına yönelik onlarca proje hakkında hiç bir bilgiye sahip değildir. Ne acıdır ki, bu projeler kotarıldıktan sonra ancak haberimiz olmaktadır; örneğin MIPIM 2017’de görücüye çıkartılacak 3. havalimanı’na komşu “Airport City” projesi gibi. 1 milyon kişiyi barındırması öngörülen Airport City, ‘’ uluslararası iş merkezleri, serbesoteller, lojistik merkezler ve bunun yanında Expo Fuar alanlarının yer alacağı dev bir şehir olarak’’ tasarlanmıştır. Kimbilir cepten daha ne ‘’city’’ler çıkartılacaktır! Havalimanı bölgesine ayrılan ve havalimanı projesini kat be kat aşan devasa arazi de zaten bunun delilidir. Dolayısıyla Sayın Bakan’ın, bölgede sanki bir tek 3. havalimanı projesi varmış gibi bir beyanatı gerçek tabloyu açıklamamakta hatta üzerini örtmektedir; bölgede onlarca proje kapalı kapılar ardında kotarılmaktadır.

Köklü kredi kurumu ADSB etik gereği, firmanın adını ve üstlenmek istediği projenin yerini ve içeriğini KOS’a açıklamamıştır. Öte yandan, KOS ile yazışmakta olan ADSB Çevresel ve Sosyal Danışmanı Jellema Anna, ADSB resmi e-postası üzerinden firmanın projeden çekildiğini 26 Ocak 2017’de tarafımıza bildirmiştir. Bakan Ahmet Arslan, Hollandalı firmanın çekilmesini, “3. havalimanında bir sıkıntı yok. Çok sayıda şirket finansman desteği veriyor. Kaç tane şirketin destek verdiği konusundaki rakam şu anda aklımda tam olarak yok. Ama çok sayıda şirket destek veriyor. Kredi sisteminde anlaşmalarda herhangi bir sıkıntımız yok. Birinin sistemden çekilmesi demek, anlaşmaların sıkıntıya düştüğü anlamına gelmez”, şeklinde yanıtlarken, aslında çok sayıda şirket ile kotarılan çok sayıda projenin sirkatini de söylemektedir. Havada uçuşan Liman Kenti, o kenti, bu kenti projelerini sorumluluk sahibi bir devlet yetkilisi olarak basına ve kamuoyuna açıklasa da bölgedeki acele kamulaştırmaların niyetleri de ortalığa dökülse!

KOS’un 3. havalimanı Raporu‘nu ve ilgili yayınlarını okuyan Atradius’un sorumluluk hissederek bize başvurması çok önemlidir. Atradius bizi ikna etmek için ‘’ Hollandakı şirket çekilse dahi bu projeye talip başka uluslararası şirketler var. Gelin projenin monitorluğunu (denetim-gözetim) sivil toplum olarak siz üstlenin böylece daha az zararlı bir proje olsun’’ teklifini de getirmiştir. Nasıl ki Nazi kıyımının daha az zararlısı yok ise, İstanbul’un akciğerlerini yok edecek bu talan ve yağma projelerinin de olamayacağını açık bir dille ifade ettik. Sonuçta firma vicdani sorumluluk duyarak çekildi.

Öte yandan, bölgeye akbabalar misali üşüşen küresel sermaye, rant iştahı içinde proje üzerine proje kotardığından, sadece bir şirketin çekilmesi önemli de olsa sırada başkalarının olduğu malumdur. Nitekim, Bakan Arslan, ‘’projeden çekilen yok’’, derken, talanın boyutunu ve trajik gerçeği de açık etmektedir. Küresel emlak inşaat şirketleri, kendi ülkelerinde yapamadıkları, yapamayacakları doğa ve çevre talanını İstanbul’un asırlardır el değmeyen arazilerinde gerçekleştirmek üzere ellerini ovuşturmaktadır. Biri çekilse, diğerleri sıradadır.

Sayın bakan ülkemizi güçsüz , varlıksız, tabiatsız bırakan bir ‘oyunkurucu’, ‘lobi’ arıyorsa dönüp aynaya bakmalıdır. Sayısız canlının yuvası üzerine köprü, otoban ve bağlantı yolları, yanına havalimanı, havalimanı çevresine 1 milyon kişilik kent yaparak yaşam kaynağı Kuzey Ormanları’nı küresel sermaye ve onun ülkemizdeki işbirlikçilerine acımasızca yağmalatanları insanlık asla unutmayacak ve affetmeyecektir.

Kentin can damarları olduğundan, Roma, Bizans, Osmanlı, Cumhuriyet hiçbir dönemde el sürülmemiş Kuzey Ormanları bugün büyük tehdit altındadır. Havalimanı bahanesiyle, havalimanını merkez eylerken, çevresini bilcümle kent projesiyle talan edecek eko-kırım ve kent-kırım Aerotropolis projesi, İstanbul’u yok etme projesidir. Mesele, kredi sağlandı / sağlanmadı, şirket çekildi / çekilmedi ötesinde budur. İstanbul’u el birliği ile ya savunacağız ya savunacağız; mesele bu kadar basittir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*