Anadolu Üniversitesi, üniversite-sektör iş birliğinde ülkemize katkı sağlamayı sürdürüyor

Anadolu Üniversitesi, üniversite-sektör iş birliğinde ülkemize katkı sağlamayı sürdürüyor :Üniversite ile sektör bu kez Anadolu Üniversitesi’nde buluştu. Sanayi sektörünün önde gelen isimleri 5 Nisan Çarşamba günü Mühendislik Fakültesi Seminer Salonu’nda düzenlenen “Nitelikli İstihdam ve Kariyer İçin Üniversite-Sanayi Buluşması” başlıklı panelde sektöre ilişkin deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan’ın da katılım gösterdiği panelde ayrıca Eskişehir Valisi Azmi Çelik, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı (ETO) Metin Güler, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Savaş Özaydemir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Savaş Koparal ve Prof. Dr. Adnan Özcan yer aldı.

“Anadolu Üniversitesi nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye yönelen bir üniversite”

Üniversite-sektör iş birliğinin önemine değinen Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan, Anadolu Üniversitesi’nin de nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye yönelen bir üniversite olduğuna dikkat çekti. Üniversite olarak sadece nitelikli eleman yetiştirmekle kalmayarak ciddi bir oranda istihdam da sağladıklarına değinen Prof. Dr. Gündoğan, üniversite olarak yürüttükleri faaliyetleri şu şekilde aktardı: “Kamuoyunun da haberdar olduğu Ulusal Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi (URAYSİM) ve Havacılık Mükemmeliyet Merkezi Projelerimiz devam ediyor. Bu projeler nitelikli üretim yapan Eskişehir sanayinin de paralelinde giden projeler. Şehrimiz de özellikle raylı sistemler ve havacılık alanlarında üst düzey ve nitelikli üretim yapan nitelikli sanayi sahibi olan bir şehir. Dolayısıyla biz de üniversite olarak şehrimizin bu öncelikleri doğrultusunda özellikle araştırma boyutuyla hizmet vermeye çalışıyoruz.”

“Test merkezleri nitelikli istihdam oluşturacak”

URAYSİM ve Havacılık Mükemmeliyet Merkezi Projelerinin sadece araştırma yönü olan projeler olmadığını dile getiren Prof. Dr. Gündoğan, “Türkiye’de özellikle raylı sistemler alanı akademik platformda çok ihmal edilmiş bir alandı. Yıllarca raylı sistemler denildiği zaman sadece TCDD’yi anlıyorduk. Ama özellikle şu son 10 yılda hızlı tren ve şehir içi raylı sistem araçlarının gelişimiyle birlikte bu alanın sadece devlet demiryollarına bırakılmayacak kadar önemli bir alan olduğunu ortaya çıkarıldı. Bu konu üniversiteler açısından da araştırma boyutunun önemli olduğu ortaya çıkardı.” dedi.

Anadolu Üniversitesi olarak 6 yıl önce URAYSİM Projesine başlarken Türkiye’de raylı sistemler alanında çalışmalar yürüten akademisyenleri takip etmeye başladıklarını belirten Gündoğan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Raylı sistemler alanında ne kadar akademisyen çalışma yürütüyor diye araştırdığımızda maalesef bu sayının bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olduğunu gördük. Bu yüzden bizim ilk yaptığımız çalışma da eğitim boyutu oldu. URAYSİM’in hep yatırım boyutu konuşulur, paranız varsa yatırım yaparsınız. Ancak ihmal edilen bir taraf var önemli olan burada nitelikli insan kaynağı yetiştirmek. Bunun için biz 5 yıl önce 20 araştırma görevlimizi raylı sistemler alanında doktora çalışması yapmak üzere çeşitli ülkelere gönderdik ve buradaki önde gelen üniversitelerde çalışmalar yürüttüler. Bu arkadaşlarımız şimdi çalışmalarını tamamlayıp dönüyorlar ama bu yeterli değil. Sadece mühendis düzeyinde değil, ara eleman da yetiştirmemiz lâzım. Bu noktada başta Güney Kore olmak üzere bu sistemler alanında uzmanlaşmış ülkeler arasında çeşitli protokoller yaparak ara eleman ihtiyacını da karşılayacağız. İnşallah URAYSİM tamamlandığında sadece mühendis düzeyinde değil ara eleman düzeyinde de uzman, nitelikli ve kaliteli işgücü ortaya çıkmış olacak.”

Havacılık Mükemmeliyet Merkezi Projesi hakkında da bilgi veren Rektör Gündoğan, bu kapsamda TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI) ile ciddi bir iş birliklerinin olduğuna dikkat çekti. Bu iş birliklerinin sonucunda test merkezi ve laboratuvarların kurulacağını ifade eden Prof. Dr. Naci Gündoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şu anda hava araçlarının polinal ve kompozit malzemelerinin yanmazlık testleri yapılıyor. Aynı zamanda akreditasyon alınma süreci de bir yandan devam ediyor. Burada da aynı şekilde nitelikli ürünler üretmek, testler yapmak ve tabi ki nitelikli insan yetiştirmek birinci önceliğimiz.”

Proje tabanlı staj uygulaması Anadolu Üniversitesi’nin ilklerinden

Anadolu Üniversitesi’nin, Türkiye’ye pek çok ilki kattığını ve 6 yıl önce başlatılan proje tabanlı staj uygulamasının da bu ilklerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Naci Gündoğan, “Bu noktada Ar-Ge ve İnovasyon Koordinasyon Merkezi Teknoloji Transfer Ofisimiz (ARİNKOM) aracılığıyla çalışmalarımız sürüyor. Ağırlıklı olarak mühendislik fakültesi öğrencileri proje tabanlı staj uygulamasına katılıyor. Ancak tüm fakültelerdeki öğrencilerimizin de bu proje kapsamında değerlendirilmelerini istiyoruz. Biz ayrıca stajları öğrencilerin sadece bir işletmeye gidip imza attıkları bir uygulama olmasını istemiyoruz. Stajların verimli olabilmesi için aynı zamanda da işletmeye katkı sağlaması lâzım. Stajlar hem öğrenciye hem de işletmeye katkı sunabilmeli. Bir proje dâhilinde yürütülen proje tabanlı stajlarda staj bittiğinde o proje kapsamında işletme de bir değer üretmiş oluyor. Netice olarak proje tabanlı staj uygulamasını uygulayan öğrencilerimizin yüzde 80 gibi önemli bir oranı bulunduğu işletmede istihdam edilebiliyor. Biz bu yüzden daha fazla öğrencimizin bu uygulama kapsamında değerlendirilmelerini istiyoruz. Bu noktada önümüzdeki dönemde çabalarımızı daha da arttıracağız.” şeklinde konuştu.

“Eskişehirimizde yapılacak çok güzel işler olduğunu düşünüyorum”

Eskişehir Valisi Azmi Çelik ise üniversite-sanayi iş birliğine ilişkin olarak şunları söyledi: “Sosyo-ekonomik yapının hızla değiştiği bir ortamda, bu yapıyı oluşturan tarafların en önemli ayaklarından ikisini oluşturan üniversite ve sanayi arasındaki ilişkilerin de değişeceği aşikâr. Aslında üniversite-sanayi iş birliğinin temel amacı, üniversitedeki bilimsel potansiyelin, sanayiye aktarılarak ekonomik değere dönüşmesine katkıda bulunmak ve bölgedeki firmaları AR-GE, inovasyon çalışmalarına yönlendirerek, üniversitedeki akademisyenler ile sanayici arasında karşılıklı güvene dayalı, sürdürülebilir iş birliğini sağlamaktır. Bu bağlamda bir üniversite ve sanayi şehri olan Eskişehirimizde yapılacak çok güzel işler olduğunu düşünüyorum.”

“Biz işverenler buradayız ve geleceğimize umutla bakıyoruz”

“Biz işverenler buradayız ve geleceğimize umutla bakıyoruz” diyen ESO Başkanı Özaydemir ise, öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Ülkemizdeki sanayinin daha çok kalkınması için iyi yetişmiş mühendislere, iyi eğitilmiş ve donanımlı teknisyenlere ve ara teknik elemanlara ihtiyacı olduğunu ifade eden Başkan Özaydemir, “Sanayiciler ve işverenler olarak, bizim en büyük sıkıntılarımızın başında her alanda, iyi eğitim ve yetişmiş eleman bulamamak sıkıntısı gelmektedir.” şeklinde konuştu.

Öğrencilerin işletmelere karşı yeteri kadar aidiyetlik duygularının olmadığını ve iş beğenmediklerini belirten ETO Başkanı Metin Güler ise, “Durum böyle olunca ne kadar zeki olursanız olun, bu sizin başarılı bir insan olmanızı engelleyecektir.” dedi. Öğrencilerin kendilerini sadece uzmanlık alanlarında geliştirmelerinin de yeterli olmadığına değinen Güler, başarılı olabilmek için spor, sanat gibi farklı dallarla da ilgilenmenin gerektiğini ifade etti.

Panel açılış konuşmalarının ardından Eskişehir Raylı Sistemler Kümelenmesi Derneği Koordinatörü Gürcan Banger’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen sunumlarla devam etti. Panele konuşmacı olarak ise Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpagut Kara, Savronik Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Işık, Şişecam Fabrika Müdürü Osman Öztürk, Candy Hoover Grup Türkiye Ar-Ge Merkezi Müdürü Hakan Ünal, Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi ve öğrenci temsilcisi Fadime Gökkütük katıldı.

Kaynak : egazete.anadolu.edu.tr

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*