Rayların Sultanları Samsun’u Taşıyor

raylarin sultanlari samsunu tasiyor
raylarin sultanlari samsunu tasiyor

Samsun’da hafif raylı sistemde görev yapan kadın makinistler, yaptıkları işten büyük mutluluk ve gurur duyduklarını ifade ediyor. Özellikle, yaşlı kadınların kendilerine büyük sempatiyle yaklaştıklarını dile getiren makinistler, bazen kendilerinden güzel iltifat aldıklarını hatta kadınların kendilerine öpücük gönderdiğini dile getiriyor. O makinistlerden Gizem Bay ve Gülnur Durtaş, yolcularından biraz daha anlayış göstermelerini rica ediyor.

Samsunluların 10 Ekim 2010 yılında tanıştığı ve geçen sürede yol güzergahı 29 kilometreye çıkan hafif raylı sistem, çok yakın zamanda Ondokuz Mayıs Üniversitesi kampüsünde de hizmet vermeye başlayacak. Bu süre zarfından milyonlarca insana hizmet veren hafif raylı sistemde, kadın makinistler görevlerini başarıyla yerine getirmeyi sürdürüyor. 84 makinistten 35’inin kadın olduğu Samsun hafif raylı sistem, bu özelliğiyle Türkiye’de lider olmanın da gururunu yaşıyor. Kadın makinistlerden Gizem Bay ve Gülnur Durtaş, gün içinde yaşadıkları ilginç olaylardan, sosyal yaşamda karşılaştıklarına kadar birçok soruyu sizin için yanıtladı.

EN BÜYÜK HAYALİMDİ
Samsun’da görev yapan 34 kadın makinistten biri olan Gizem Bay, yaptığı mesleği ‘En büyük hayalimdi’ diyerek özetliyor. 2012 yılından bu yana hafif raylı sistemde görev yapan Bay, mesleğini yapmaktan duyduğu gururu, kelimelerle ifade etmenin hayli zor oluşuna vurgu yapıyor. Özellikle yaşlı kadınlardan kendilerine büyük destek geldiğini belirten Bay, bazen yolculuk sonunda kadınların kendisine öpücük gönderdiğini dile getiriyor.

MESLEĞİNİZE NASIL BAŞLADINIZ?
Makinist kadınları trende gördüğüm zaman çok imreniyordum. Bu, Türkiye’de ve Samsun’da nadir olan bir durum. Çünkü genellikle erkek mesleği olarak adlandırılıyor. Kadınlar da bu mesleği 12 ilde yapıyor ama Samsun için bu yeni bir durumdu ve benim gerçekten kadınların bu mesleği yapabiliyor oluşu çok hoşuma gitti. O yüzden ‘Keşke ben de çalışsam’ diye çok düşünüyordum. Daha sonra SAMULAŞ’ın İŞKUR aracılığıyla yaptığı mülakatlara katıldım. Mülakat sonucunda başarılı oldum ve aldığım eğitim ardından 2012 yılından bugüne makinistlik yapıyorum.

MESLEĞİNİZ SOSYAL HAYATINIZI ETKİLİYOR MU?
Vardiya sistemiyle çalıştığımız için mesleğim sosyal hayatımı etkilemedi. Gündüz vardiyamız sabah 6.15’te başlıyor ve öğlen 2’de bitiyor. Akşam vardiyamız ise öğlen 2’de başlıyor, gece 12’de bitiyor. Çalışma saatlerimiz sistemsel olarak ayarlandığı için sosyal faaliyetlerimiz için yeterli vaktimiz kalıyor. O yüzden işimin, hayatımı olumlu etkilediğini söyleyebilirim.

TRAMVAYDA HER GÜN BİRÇOK İNSANI KONUK EDİYORSUNUZ? UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZ OLDU MU?

İnsanlar kadın olduğumu gördüğünde şaşırabiliyor ama en büyük desteği kadınlardan görüyoruz. Özellikle yaşı büyük olan teyzeler öpücük atıyor, iltifatlar ediyor. Tepkilerin güzel olması bizi inanılmaz sevindiriyor. Bu gibi birçok unutamayacağım hatır biriktirdim. Bazen yağmurlu havalarda tren kayabiliyor ya da önümüze birden bir cisim çıktığında ani fren yapmak zorunda kalabiliyoruz. Yolcularımız bu durumları göremediği için tepki gösterebiliyor.

TRAMVAYDA BİR GÜNÜNÜZ NASIL GEÇİYOR?
İnsanlarla sürekli iç içe olduğumuz bir iş yapıyoruz. Mutlaka sıkıntılar yaşadığımız oluyor. Örneğin, bebek arabalarının orta kapıdan binmesi gerekiyor. Fakat yolcularımız ısrarla bebek arabalarını ön kapıdan bindiriyor. Biz de anonslarla, ‘Bebek arabalarını lütfen orta kapıdan bindiriniz’ diye uyardığımızda bize tepki gösteriyorlar. Bu tür durumlarda yolcularımızdan biraz daha anlayış bekliyoruz. Onun haricinde engelli yolcularımız biniyor. Kendilerini güvende ve iyi hissetmeleri için hemen göz teması kuruyoruz. Yardımcı olabilmek için kabinden inip-binmelerine yardımcı oluyoruz. Sonrasında engelli vatandaşımız tramvayın içerinde bulunan düğmeye basıp, makinistle konuşur. İnmek istediği yeri söyledikten sonra makinist kabinden ayrılarak engelli vatandaşımıza yardımcı olmak için yanına gidiyor Bu uygulama Türkiye’de sadece Samsun’da yapılıyor.

KADINLARA ÖNERİLERİNİZ NELER?
Müdürümüzün de kadın olması bize ayrı bir güven veriyor. Kadınlar, isterse her şeyi başarır, biz de buna birer örneğiz aslında. Birçok meslekte başarılı olabilecek kapasitede insanlarız. O yüzden en az erkekler kadar bizim de kendimize güvenmemiz, istememiz ve mücadele etmemiz gerekiyor. Hiçbir ilde kadın makinist sayısı bu kadar fazla değil. Samsun’da kadın makinist sayısı diğer illere göre çok yüksek. Burada toplam 82 makinist içinde yaklaşık 35’ü kadın makinist çalışıyor. Vatmanlık zor ama keyifli bir meslek.

OLASI AKSİLİKLER KARŞISINDA NE YAPIYORSUNUZ?
Her ne kadar erkek mesleği denilse bile biz tramvayın içerisinde olan teknik sorunların ilk müdahalesi yapıyoruz. Mesela kapılara en ufak bir şey sıkıştığında bile arıza verebiliyor. Çok iyi bir şekilde 6 aylık eğitim aldığımız için tramvayın içerisinde oluşabilecek herhangi bir arıza karşısında ilk müdahaleyi yapabilecek donanıma sahibiz. Tabi bunu yaparken yaşanan her gelişmeyi kontrol merkezine iletiyoruz ve onlarla eşgüdümlü olarak hareket ediyoruz.

MESLEĞİMDEN GURUR DUYUYORUM
Kadın makinistlerden Gülnur Durtaş, evli ve 2 çocuk annesi. Mesleğinde sürdürdüğü başarılı grafiğin yanı sıra çocuklarına ve eşine vakit ayırmanın hiç de zor olmadığını dile getiriyor. Durtaş, kadınların istenildiğinde neler başarabileceğini en iyi şekilde gösterdiklerini belirterek, “Mesleğimden gurur duyuyorum” diyor

EVLİ BİR KADIN MAKİNİST OLARAK ZORLUK YAŞIYOR MUSUNUZ?
Çalışma sistemimiz vardiyalı olduğu için, çok fazla zorluk yaşadığım söylenemez. Çalışma saatim gelene kadar ailemin maddi veya manevi ihtiyaçlarını karşılıyorum. Kendimi bazen bölünmüş olarak adlandırıyorum. Çünkü tempom hiç yavaşlamıyor. Genel anlamda bir koşturma içerisindeyim. Fakat yine de beni zorlamıyor. Çünkü aile büyüklerimin desteğini her yönden alıyorum. Ayrıca en büyük destek eşimden geldi. Zaten meslek ayrımı yapılmamalı. Kişi kendine güveniyor ve başarılı olabileceğini düşünüyorsa destek olunması gerekiyor. Erkeklerin başarılı olduğu birçok konuda biz kadınlar neden başarılı olamayalım ki? Ben mesleğimi söylerken gurur duyuyorum.

MESLEĞİNİZE NASIL BAŞLADINIZ?
Makinist olmayı çok istedim. ‘Bir kadın makinist olabilir mi’ düşüncesi vardı. Çünkü daha önce böyle bir şey görmemiştim. Bir kadının, kocaman treni sürebiliyor olması beni gerçekten şaşırtmış ve sevindirmişti. Sonra hemen bir araştırma içerisine girdim. Daha sonra İŞKUR’a başka bir iş için başvuru yapacağım sırada SAMULAŞ’ta mülakat olduğunu bilmiyordum. Oradaki memur söylediğinde çok sevindim. Hemen mülakata girdim ve hayatımın dönüm noktası oldu. İŞKUR aracılığıyla 2016 yılında 6 aylık bir eğitim ve sınav sonucunda mesleğime ilk adımımı attım.

MESLEĞİNİZLE İLGİLİ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZ OLDU MU?
Bir gün kadın yolcumuz 3 çocuğuyla birlikte tramvaya bindi. Kadın, ineceği yere geldiğinde küçük olan çocuğunu aldı ve indi. Bu esnada tramvay kapıları süresi geldiği için kapandı. Daha sonra tren hareket etti ve kadının 2 büyük çocuğu trenin içinde kaldı. Sonrasında trenin camlarına vurarak durdurmaya çalıştı. Bir sonraki istasyonda çocukları güvenlik görevlimize teslim ederek, yolumuza devam ettim. Bu gibi dikkatsizlikler, dalgınlıklar yaşadığımız çok oluyor. O yüzden ben yolcularımızdan anlayış ve dikkat bekliyorum. Mesela bir gece vardiyasında sarhoş bir yolcu kabine vurarak, treni durdurup lavaboya gitmek istediğini ve bana 2 dakika beklememi istediğini söylemişti. Bu gibi benzer sıkıntıları yaşadığımız olabiliyor. Bir defasında da bir sürücünün hatası sebebiyle kazanın meydana gelmesine ramak kala tramvayı durdurmuştum. Bu gibi refleks gerektiren durumlar için aldığımız eğitimler sayesinde bir kaza engellenmiş oldu. Tabi o sırada ani fren yaptığı için yolcular korkmuştu. Onlar arkada oldukları için ön tarafta neler olduğunu bilmiyorlar. Mesela ben o an ani fren yapmamız olsaydım birçok insan zarar görecekti. Bunu bilmedikleri için bana kızan yolcularımız olmuştu. Kızan olduğu kadar durumu anlayıp, helal olsun diyen ve destekleyen de olmuştu. Onun haricinde yaş ortalaması biraz daha yüksek olan yolcularımızın bizi takdir ettikleri o güzel anları da unutamam. Benim bu meslekte biriktirdiğim iyi ya da kötü sayısız anım var ve birikmeye devam ediyor.

MESLEĞİNİZDE YAŞADIĞINIZ ZORLUKLAR NELER OLUYOR?
Yolcular bazen arkadan başka bir trenin gelebileceğini unutuyor ya da bilmiyor olabiliyor. Bizim en fazla 5 dakikada bir trenimiz gelir. Fakat yolcularımız koşuyor, kapılara camlara vuruyor, ‘Açın’ diye bağırıyor. Bazen bu gibi durumlar için anons yapmak durumda kalıyoruz ve ‘2 dakika içerisinde tren gelecektir’ diyoruz. Yoğunluk bir şekilde atlatılıyor ama yolcular bunu anlamıyor. Bu yüzden üst yöneticilerimize şikâyet şeklinde dönüşler oluyor. Biz zorlanıyoruz ama yöneticilerimiz de bu gibi durumda zorlanıyor. Şikâyetle alakalı gerekli faaliyetler gösteriliyor. Kameralardan incelemeler yapılarak sonuca bağlanıyor. Makinist bekleme süresini doldurduktan sonra, kapı düğmesine bastığında aniden karar verip inmeye ya da binmeye çalışan yolcular ‘Beni gördü ama beklemedi’ şeklinde şikâyetlerde bulunabiliyor. Bu gibi sorunları sık yaşayabiliyoruz. O yüzden halkımızdan ricamız, inecekleri istasyona gelmeden önce kapıya yönelsinler. Böylece iniş ve binişlerde yaşanan sıkıntıları gidermiş olacağız. Aynı zaman da 7/24 açık olan bir kontrol merkezi tarafından yönetiliyor ve denetleniyoruz. Dolayısıyla sürücü hatası varsa olay bilgi formu alınacak gerekli işlemler uygulanıyor. Fakat bugüne kadar yaşanan olayların yüzde 95’inde makinist kapı açma ve kapatma süresini beklemiş olduğunu gördük. O yüzden genellikle yolcu hatalarından kaynaklı durumlar yaşanıyor diyebilirim. Ayrıca kapılarımız kuvvete duyarlı. Mesela bir vatandaşımız şikâyet maili göndererek, ‘Makinist kapıyı hemen kapattı. Kolum sıkıştı, sürüklendim, yuvarladım’ demiş. Fakat teknik olarak böyle durumlar mümkün değil. Çünkü trenlerimiz asla kapılar kapanmadan hareket etmez. Kapanma sırasında el ya da çanta gibi bir şey uzatıldığında duyarlı olduğu için sistematik olarak geri açılıyor. Küçücük bir çocuğun koluna bile zarar verme gibi durum söz konusu olamaz. Bunu makinistlerin yaptığını zannettikleri için ‘Gördü ama yapmadı’ gibi şikâyetler meydana gelebiliyor.

SAMSUNLULARA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Bazen yolcularımız acil durumda kullanılması gereken kolu çekebiliyor. Bu kolu çektikten sonra biz önümüzde olan ekrandan tespitini yaparak hangi kapıdan ve kimin çektiğini görerek kişinin yanına gideriyoruz. O kolu çekmemesi gerektiğini söylüyoruz. Çünkü bu esnada ani bir frenle treni durdurmak zorunda kalıyoruz. Bu konuların yasal işlem süreçleri de oluyor. O yüzden halkımızın acil durum dışında o kolu çekmemesi gerektiğini hatırlatalım. Ayrıca, özellikle yaya geçitlerinde insanların daha dikkatli olmalarını tavsiye edebiliriz. Çünkü kulaklıkla müzik dinlerken dalgın olabiliyorlar. Fakat bizim mesleğimiz saniyelik bir hatayı kabul etmiyor. Ben acil durum freni yapsam bile, belli bir mesafe sonrasında durabiliyor. Biz bu gibi durumlara dikkat ediyoruz ve yayaların da mutlaka dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorum. (Samasungazetesi)

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*