Koku Körlüğüne Karşı Alınması Gereken Önlemler

Koku Korlugune Karsi Alinmasi Gereken Onlemler
Koku Körlüğüne Karşı Alınması Gereken Önlemler

Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Özgür Habeşoğlu, koku körlüğü olarak da bilinen anosmi hastalığı hakkında bilgi verdi.

Koronavirüs ile herkesin gündemine gelen koku alamama yani anosmi farklı nedenlerden de kaynaklanabiliyor. Koku körlüğünün nedenine yönelik tedavi uygulanması önem taşıyor ve kokunun alınamadığı dönemde limon, nane, kahve gibi keskin kokulu gıdaların belirli aralıklarla koklanarak beyne uyarı gönderilmesi ile etkili sonuçlar alınabiliyor. Koronavirüs, grip ya da diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarında yaşanan koku kaybı genellikle kendiliğinden düzelmekle birlikte kalıcı da olabiliyor.

Prof. Dr. Mehmet Özgür Habeşoğlu, koku kaybının birçok nedeni olduğunu söyledi.

Koku alamamak ya da koku körlüğü olarak bilinen anosmi, keskin ya da hafif kokularda olabileceği gibi, koku alma duyusunun tamamen kaybolması şeklinde de yaşanabilir. Genellikle tüketilen gıdaların kokusunun alınmamasıyla ortaya çıkar. Ancak bazen parfüm, sabun, kolonya gibi günlük hayatta kullanılan keskin kokuların alınmaması belirleyici olur. Koku alamamanın nedenleri, iletim ve sensörnörol tip olarak iki başlık altında değerlendirilir.

Koku alamamanın nedenleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir;

Nazal polip denilen burun etlerinin anormal şekilde şişip burnu tıkaması

İleri derece burun eğriliği

Koronavirüs, grip, nezle, alerji gibi sonulum yolu enfeksiyonları

Sigara, nargile ya da uyuşturucu kullanımı

Bunların yanı sıra; beyin tümörleri, kafa tabanı kırıkları, Alzheimer, hormonal rahatsızlıklar, epilepsi, Parkinson, beyin anevrizması gibi rahatsızlıklar da koku körlüğüne yol açabilir.

Prof. Dr. Mehmet Özgür Habeşoğlu, koku körlüğünün kalıcı olabileceğini belirtti.

Koronavirüs salgını sırasında en fazla bahsedilen şikayetlerin başında gelen koku alamama rahatsızlığı genellikle kendiliğinden düzelir. Ancak koronavirüs de dahil olmak üzere, grip, nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarında sinir uçlarının etkilenmesi durumunda koku körlüğü kalıcı olabilir. Bazen koku alamama sorunu geçse bile bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda anosmi tekrar geri gelebilir.

Prof. Dr. Habeşoğlu, tedavinin nedene göre planlandığını açıkladı.

Anosmi yani koku alamamanın tedavisi, ortaya bir neden konulabiliyorsa bu sebebin ortadan kaldırılması ile gerçekleştirilir. Anosmiye neden olan rahatsızlık belirlenmeli ve tedavi bu rahatsızlığa yönelik yapılmalıdır. Örneğin burun içinde nazal polip varlığı durumunda tedavi ile birlikte koku alamama sorunu ortadan kaldırabilir. Alerjik durumların varlığında medikal tedavinin düzenlenmesi ya da burun eğriliği varsa cerrahi olarak deviasyonun düzeltilmesi gerekir.

Dr. Habeşoğlu, limon, taze nane veya kahve koklayarak egzersiz yapılabileceğini söyledi

Uzun bir süre burundan beyne koku bilgilerinin gitmediği durumlarda beyin yavaş yavaş kendini kokulara kapatabilir. Beyni koku bakımından dinç tutmak için koku egzersizlerinin yapılması ihmal edilmemelidir. Anosmi hastalığının bilinen bitkisel bir tedavisi yoktur. Ancak anosmi tedavisie sırasında limon, taze nane, kahve gibi sevilen baskın kokulardan gün içinde 2-3 kez koklayarak egzersiz yapılabilir. Bu şekilde beyne kokular hatırlatılarak koku siniri çalıştırılabilir. Ancak bir bitkiyi kaynatıp içmenin ya da yemenin anosmi tedavisinde yeri bulunmaz.

Prof. Dr. Mehmet Özgür Habeşoğlu şu tavsiyelerde bulundu;

Grip, sinüzit, soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlara karşı gerekli önlemlerin alınması önemlidir. Kronik durumlarda gerekli medikal tedavilerin düzenlenmesi gerekir.

Burnun sürekli temiz tutulması önemlidir

Burnu tahriş edebilecek, kötü hava, sigara, enfiye veya nargile kullanımından uzak durulmalıdır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*