Mavişehir İZBAN İstasyonu duvarında oluşan çatlaklar yamandı

Mavişehir İZBAN İstasyonu duvarında oluşan çatlaklar yamandı :Mavişehir İZBAN İstasyonu duvarında oluşan çatlakları manşetten duyurmuştuk. Haberimizin ardından Büyükşehir Belediyesi, çatlakların üzerini betonla örterek geçici önlem aldı, tepki çekti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu ulaşımı kullananların raylı sisteme yönelmesini sağlayan yeni ulaşım sistemini 29 Haziran Pazar gününden itibaren uygulama koymuştu. Kent merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltarak raylı sistemin daha fazla kullanılması hedeflenirken, her gün binlerce insanın kullandığı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Mavişehir İZBAN İstasyonu’nda meydana gelen çökmeler ve çatlakları Egeli Sabah manşetten duyurdu. Mavişehir İstasyonu’ndaki korkutan görüntülerin yayınlanmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi geçici çözüm üretti. İstasyondaki çatlakları sadece betonla kapatan Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları görenlerin tepkisini çekti.

“İSTASYON ÇÖKÜYOR”
İzmir Büyükşehir Belediyesi kent içindeki trafik yoğunluğunu azaltmak ve raylı sistemin daha fazla kullanılmasını sağlamak için 29 Haziran Pazar gününden itibaren yeni ulaşım sistemine geçti. Yeni ulaşım sistemiyle beraber İZBAN’ı kullananların sayısı arttı. Her gün binlerce kişinin geçtiği İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Mavişehir İZBAN İstasyonu’nun duvarlarında oluşan çatlaklar görenlerde korku yarattı. İstasyonun girişinde duvarda meydana gelen yarılmalar dikkat çekerken, istasyonunu içindeki duvarlarda oluşan çatlaklar da gözle görülebilir boyuta gelmişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni önlem almaya çağıran vatandaşlar, “Orta şiddetteki bir depremde bu istasyon çökebilir. O zaman yaşanan can kaybı ve yaralanmaların hesabını kim verecek? Duvarlar aylardır böyle çatlak duruyor. Hiçbir yetkili bu duvarları ve zemindeki çökmeleri görmüyor mu?” şeklinde tepkilerini dile getirmişti. Yaşanan bu durum geçtiğimiz 7 Eylül’de ‘İstasyon çöküyor’ başlığıyla Egeli Sabah’ta manşet oldu. Haberin yayınlanmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri Mavişehir İZBAN İstasyonu’ndaki çatlaklardaki boşlukları sadece üzerine beton dökerek kapattı. Hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı yapılan çalışmalardan gözlenirken, istasyondaki beton dökülerek kapatılan yarıkların üzerinde yeniden bir çatlak oluşması an meselesi. Yetersiz kalan çalışmalar olası bir faciaya davetiye çıkarıyor.

 

2 Comments

  1. Bu sözde, ama gerekli haber, bizim ülkemizdeki tartışmaların da kalite düzeyinin bir göstergesi, aynasıdır. Tartışmanın özü insanın korkusu, esası ise, teknik bir konudur. Haberi yapanların bilgi düzeyi, kökten tartışmalı denecek tarzda, işin içine bir de politika girince, düşman başına denen tarzdan.
    Birincisi: EVET, yolcuların/insan güvenliği tartışmasız ilk ve en önemli konu. Ancak işin teknik yanı bir teknik, mühendislik konusudur. Teknikte, doğa bilimlerinde, mühendislikte ise, izafi, muğlak kelimeler yerine sayılar geçerlidir. Bir çatlak (mikro-, makro-) ancak boyutları ile belirtilirse değer ifade eder. Çatlağın tehlikeli mi, yoksa kabul edilebilir olup, olmadığına ise, ancak konunun uzmanları karar verebilir, yoksa bizler değil. Konunun uzmanlarının da vicdan ve doğruluk ilkelerine bağlı olduklarını kabul etmek gerekiyor (tersi durumlar da yaşanmış olsa bile). Haberde çökmelerden, oturma hareketinden bahsedilmekte… Genelde yapı, yapısal sistemlerin pek çoğunda, zeminin kalite düzeyinden bağımlı olarak oturma hareketleri, yani başlangıç kot seviyesinden sapmalar olur, olmaya da devam edecektir. Önemli olan bu değerler tanımlanmışl limitlerde, yani sınır değerlerde mi, yoksa limitler aşılıyor mu? Çatlak yüzeysel sadece kaplama tabakasında mı, yoksa derine işliyor mu? Şayet derine işliyorsa, boyutları nedir? İlerleme hızı nedir? V.b.g. bir dizi soru ve uzmanların sorup, yanıtladığı bir dizi sorular-yanıtlar yumağı. Bunların tartışılması şart, ancak bu şekilde değil. Bu şekil tartışmalar, özellikle politik ve/veya gurupsal nedenler ile yapıldığı için, hem güvenilirliğini, inandırıcılığını kaybettir, hem ve çok daha önemlisi ise, artık kanıksanırlık yaratıyor. Sonuncusu ise, toplumsal en büyük tehlike.
    O hale geldik ki, yapımı biten bir tüneli su bassa ve bir dizi ölüme neden olsa… Önce bağırıp, yaygara çıkarıp, bin türlü tedbir sözü veriyoruz, ama sonrası, değişen bir şey olmuyor. Alın size İŞTE TİPİK GERİ KALMIŞLIK! Örnekleri saymaya kalkmayalım, sayfalar yetmez…
    Aslında olması gereken şey; tarafsız, bağımsız, gerçek BİLİRKİŞİLER ve RAPORLARINI (dikkat çoğul, tekil değil) istemek, yaptırtmak, ki karşılıklı iddialar son bulsun, içimiz rahat etsin, sistem(ler) gerektiği gibi işletilebilsin. Her halde en zor kafamızın bastığı şey de bu!
    Haberde belirtilen güvenlik tedbirlerinden neyin kasdedildiği anlaşılmamakta. Geçen yolcuların, yani insan güvenliği mi, yoksa sistemin genel güvenliği mi? Ülkemizde ne yazıkki her ikisinin de ihmal edilebildiği, yaşanan kazalarla akıllara durgunluk veren gerçekler…

  2. Tamiratın görsel kalite düzeyi ise, tam bize özgü, bize uygun. Hayırlı, uğurlu olsun! En güzel sistemi al, yap, uygula, sonra git içine mıç. Başka aktarım tarzı ne yazıkki yok. Her toplum, topluluk, sadece kendi hak ettiği şekilde yönetilmiyor (söylem benim değil), aynı şekilde kendine özgü estetten ve ustalıktan uzak şekilde de bezeniyor. Buyurun en güzel örneği burada. Biz de, koyun sürüsünün fertleri olarak sadece tıngırdıyor, ama gereğini de yapmıyoruz. Bunu da ben söylemiyorum, Birleşmiş Milletlerin, bilmem ne organizasyonunun yaptırdığı bir araştırma sonucu bunu söylüyor… Ne denir; “Beter olalım”!

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*