TCDD’nin altyapı çalışmaları özel sektöre pahalıya patladı.

Devlet Demiryolları’nın mevcut yolların bakım çalışması ve yüksek hızlı tren için yol yapımları, özel demiryolu şirketlerinin işlerini kesti. Yol kapanmaları yüzünden demiryolu taşımalarında yüzde 50 yük kaybı oldu. TCDD, 2012 itibariyle uyguladığı yüzde 15’lik zam ise firmaları yeniden karayolu taşımacılığına yöneltti. Fakat özel sektör demiryolundan yine de umutlu. Demiryolu Taşımacılığı Derneği Başkanı İbrahim Öz, “Üyelerimiz ciddi zarar etti fakat yollar bizim için yapıldığından dolayı katlanıyoruz. Zam ise demiryolundaki yoğunluğu azaltmak için yapıldı. Yeni kanun ile birlikte demiryolunun taşımalardaki payını 2023’te yüzde 20’ye çıkarırız” dedi.

55 şirketi çatısı altında toplayan Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD), kurulduğu günden buyana demiryolunun serbestleşmesi için çaba harcıyor, tam 7 yıldır. “Yüzdük yüzdük sonuna geldik diyor Başkan İbrahim Öz ve ekliyor: “Bakan Bey’e (Binali Yıldırım) çorbacı da bile kanunu soruyorum. O da biran önce çıkması için talimat verdiğini söylüyor. Bu yılın sonunda olmasa dahi 2013’ün ilk çeyreğinde kesin çıkacak.” Öz’e göre kanunun gecikmesinin nedeniyse Demiryollarının kendini hazırlaması. “TCDD altyapısını tamamlayamadığı için kanunun çıkarılmadığını düşünüyoruz. Bu sene 80 tane lokomotif alıyorlar ve 3 bin civarında vagon yaptırdılar. Yılsonuna kadar yolları bitirecekler. Bu nedenle biraz geciktirdiklerini düşünüyorum” diyor Öz. Demiryolundan umutlu olduklarını ve her türlü yatırımı yapmaya hazır olduklarının altını çizen Öz, fakat demiryolu şirketlerinin kanun çıkmadan yatırım yapmayı düşünmediğini kaydetti.
Demiryollarında çok ciddi projelerin olduğunu ve altyapı çalışmalarının devam etiğini söyleyen Öz, “11 bin km’lik demiryolu hattı var. Hükümet, ‘bu yolları iyileştireceğim, ayrıca 10 bin km de yüksek hızlı tren taşımacılığı için yol yapacağım. Bunun yanına da 5 bin km konvansiyonel yük taşımacılığı için yol yapacağım’ diyor. 45 milyar doları geçecek bir yatırım söz konusu” diye konuştu.

Yüzde 50 yük kaybı oldu
Yol çalışmalarının özel demiryolu şirketlerine iş kaybettirdiği şikayetlerinin haklı olduğunu dile getiren Öz, “Son bir yıldır yol bakımları çok olması nedeniyle vagon sahibi demiryolu şirketleri çok mağdur oldu. Üye firmalarımız sanayicilerle yaptıkları taahhütleri yerine getirmekte zorlandılar çünkü 15-20 gün kapanan yollar oldu. Karayolundan taşınan yükleri demiryoluna çekmeyi başardık. Firmalar ile sözleşmeler yaptık ama gecikmeler olunca şirketler sözleşmeleri feshetti ve tekrar karayoluna döndü. Geçen yıl yol kapanmaları yüzünden demiryolu taşımalarında yüzde 50 yük kaybı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yatırımların özel firmalar için yapıldığını söylüyorlar ve biz de mecburen katlanıyoruz. Yolların yüzde 70’i tamamlanmış durumda ve yılsonuna kadar diğerlerinin de biteceğine inanıyoruz” yorumunda bulundu.

Zamlar şirketleri sıkıntıya soktu
TCDD’nin üç ay arayla zam yaptığını ve yeni yılda yüzde 15’lik zamlı tariflerle taşımaya başladıklarını söyleyen Öz, “Zamlardan dolayı bazı şirketler yüklerini demiryoluyla taşımaktan vazgeçti. Eskiden zamlar yazın yapılırdı, yük miktarı artığı için çok hissetmezdik. Şirketler muazzam zararlar yapıldı, çok zor durumda olan şirketler var. Tepki gösterdik ama zamlar geri alınmadı. Bunun nedeni yol kapamaları yüzünden oldukça fazla şikâyet almaya başlamışlardı. Şikâyetler Başbakana kadar gidiyordu. TCDD de yoğunluğu azaltmak için bu zamları yaptı” diye konuştu.
Küresel şirketler gelmeye başlayacak
Geçen yıl demiryollarında 25 milyon ton yükün taşındığını hatırlatan Öz, yapılacak düzenlemeler ile ilk etapta taşınan yük miktarının 50 milyon tona çıkacağını iddia etti. DTD üyesi şirketlerin toplam 3 bin vagon ile 10 milyon ton yük taşıdığını söyleyen Öz, TCDD’nin 18 bin civarında vagonu bulunduğunu fakat Türk demiryollarının çok daha büyük potansiyeli olduğunu kaydetti. Öz, “Ciner Grubu, Ankara Kazan’a yılda 2 milyon ton yük taahhüt ettiğini söyleyerek TCDD’den 24 km’lik demiryolu yapmalarını istedi. Altyapıyı Ciner, istimlak ve üst yapıyı TCDD yaparak başlamaya karar verdiler. Bu yola yakın 5 km ileride Ankara Lojistik Köyü var. Orası da 1 milyon ton yük taahhüt ediyor. Erzin-Yumurtalık demiryolu hattının ihalesi yapıldı, bu hatta minimum 2 milyon ton yük taşınacak” diye konuştu.
“Demiryolunun serbestleşmesi halinde, 2023’te toplam yük ve yolcu taşımalarda demiryolunun payını yüzde 20’yeçıkaracağız” diyerek şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir ülkesinde karayolu yüzde 60’ın altına düşmez. Ama biz de olduğu gibi yüzde 94 de değildir. Avrupa’da demiryolunun payı en az yüzde 10’dur. Ve demiryolunu daha çok teşvik etmeye başladılar. Belirli tonajda üretim yapan fabrikalara devlet, sen şu kadar tonajını demiryoluyla taşımak zorundasın, al sana teşvik diyor. Türkiye’de de bu tarzda teşvikler ve yaptırımların geleceğini düşünüyoruz. Biz demiryolunun geleceğinden umutluyuz.”

“Körfez ülkeleriyle işbirliğine gidebiliriz”
Başkan Öz, serbestleşme geldiği zaman küresel şirketlerin de Türkiye’ye gelmeye başlayacağını belirterek “Tatlı bir rekabet başlayacak. Bizim üyelerin toplam 3 bin civarında vagonu var. Fakat küresel şirketler 50 bin vagon ile gelecek. Bu nedenle biz de birleşerek bir güç oluşturmak zorunda kalabiliriz” dedi.
Dernek olarak Arap ülkeleriyle işbirliği için görüşmeler yaptıklarını söyleyen Öz, “Körfez ülkelerinin de 150 milyar dolarlık demiryolu yatırımı olacak. Türkiye’ye geldiklerinde demiryolu yatırımlarını anlattık ve çalışmaları gösterdik. Çeşitli yatırım projeleri hakkında konuştuk. Projelerine talip olduğunuzu söyledik. Dernek olarak Arap ülkelerinin demiryolu yatırımlarına katkı sağlamak için çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“Lojistik köyleri devlet kurmalı”
Lojistik merkezlerini devlet kurmalı. Özel sektör olarak kurduğum zaman ciddi para harcayacağım ve bunun maliyetini çıkarmak için elleçleme ve depolama gibi hizmet fiyatlarını yüksek tutacağım. Fakat bu yatırımları devlet yaparsa rekabet gücümüz artar.

Başkan Öz’ün de çılgın projesi var!
Büyüyen Türk ekonomisi ve bölgesel ticaret hacmini karayolunun yetersiz kalacağını dile getiren DTD Başkanı İbrahim Öz, “Demiryolu, denizyolu ve iç suyollarımızı kullanmamız gerekiyor. Osmanlı, Urfa Birecik’de kurduğu tersanede inşa ettiği gemileri Basra Körfezi’ne indirip bölgenin güvenliği o gemilerle sağlardı. Bakan Bey’e (Binali Yıldırım) iç suyollarımızı da taşımacılıkta kullanmalıyız dedim. Bakan Beye mantıklı geldi ve Bakanlığın yeni yapılanmasında Denizcilik ve İç suyolları Genel Müdürlüğü kuruldu. Elazığ, Erzincan veya Adıyaman’dan gemiyi kaldırdığımız zaman Basra Körfezi’ne kadar indiriyoruz. Sadece yapmamız gereken Panama Kanalı’ndaki gibi Havuz sitemini kurmak. Seyhan ve Menderes’i bile yük taşımacılığında kullanabiliriz. Bir gemiyi Ankara’dan salladığımız zaman Adana Seyhan’a inebiliyoruz. Bu sağlanırsa Türkiye lojistik merkezi olur” yorumunda bulundu.

AB’den eğitime 300 milyon euro
Dernek olarak eğitim konusunda da çalışmalar yaptıklarını söyleyen Başkan Öz, Avrupa’nın hibe programlarından yararlanmak için başvuru yaptıklarını ve bir proje için AB’den 300 bin euro’luk hibe kredisi aldıklarını açıkladı. TCDD’nin vakfı DEVAK ile ortak bir şirket kurduklarını ifade eden Öz, “Bu şirket ile demiryollarında çalışacak personelin eğitimlerini vererek sertifikalandıracağız. TCDD ve özel şirkette çalışan personelin eğitimlerini vereceğiz. Diğer taraftan Bahçeşehir Üniversitesi ile ortak bir işbirliği protokolü imzaladık. Açacakları raylı sistemler bölümlerinde eğitimleri biz vereceğiz. Lojistik eğitimi veren üniversitelere sesleniyorum. Birçok okulun müfredatından demiryolu yok, bu konuda yardımcı olmaya hazırız. Meslek liselerine de raylı sistemler bölümünü açtırıyoruz.

Kaynak : http://www.persemberotasi.com

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*