Marmaray’dan önce havaray vardı

Marmaray’dan önce havaray vardı : Bugünlerde çokça konuşulan Havaray Projeleri, 50 yıl önce de Türkiye’nin gündemindeydi. 1958 yılında İstanbul’da tamamlanan telesiyej sadece İstanbul’un değil ülkenin de ilk havaray tecrübesi olacaktı.

İstanbul’da artan trafik problemi, şehir idarecilerini alternatif çareler üretmeye sevk ediyor. Şehrin mütemadiyen artan nüfusuna karşılık, insan yığınlarını bir yerden başka bir mevkie sağ salim nakletmek o nispette kolay değil. Vaktiyle işlenen şehirleşme hataları kimi zaman sıra dışı fikirlerin doğmasıyla neticelenebiliyor. İşte bu tekliflerin başında Havaray adı verilen teleferik hatları veya üst kısmından raylara asılarak seyrüsefer eden vasıtalar geliyor. Japonya ve Çin gibi ülkelerde kullanılagelen bu teknoloji yakında Türkiye’de de rağbet görmeye başlayacak.

Geçtiğimiz günlerde basın ajansları, İstanbul için düşünülen yeni havaray projelerinin ihaleye çıkacağını geçtiler. Buna göre, Üsküdar Libadiye Caddesi ile Sefaköy-Halkalı-Başakşehir hattına yapılacak 4 buçuk kilometrelik havaray projesi ve 11 kilometre 600 metre uzunluğundaki Sefaköy-Halkalı-Başakşehir projelerinin 240 gün içinde tamamlanması öngörülüyor. Bu tasarruflar, Türkiye’nin en kalabalık şehri için hayata geçirilen eski projeleri akla getirdi. İstanbul ulaşım tarihi mütehassısı Akın Kurtoğlu’nun kaleme aldığı makale, İstanbul tarihi meraklılarına dikkat çekici bilgiler veriyor. Ancak yaşı kemale ermiş eski İstanbulluların hatıralarında kalan İstanbul’un ilk havaray teşebbüsü şöyle hayata geçmiş:

Açık havada seyrüsefer

Resmi kayıtlar, Türkiye’de ilk teleferik hatlı ulaşım projesinin Bursa’da başladığına işaret etse de nihayete erdirilen ilk hattın İstanbul’da olduğunu gösteriyor. Kayıtlarda tashih edilecek bir unsur mevcut değil. Zira 1958 senesinde İsviçreli Von Roll firmasının Bursa’da başlattığı teşebbüs beş yıl süresince devam ederek, Türkiye’nin ilk tam teşekküllü teleferik hattı olma payesine kavuşacaktı. Ancak bu süre zarfında, İstanbul’da bitirilen bir proje vardı ki, diğerine nispetle gayet iptidai de olsa bugün ihtiyaç duyulan havaray projesinin nüvelerini saklıyordu. Sözü daha fazla uzatmadan sadede gelelim. Eski devrin tabiriyle, Türkiye’nin ‘ilk kablolu havai hattı’ 1958 yılının yaz aylarında ‘Sergi Sarayı-Maçka’ güzergâhında açılmıştı. Dönemin basını türlü söylentilerini proje diyerek sunarken, bunlardan bazıları bir fanteziden öteye geçmeyecekti. Nihayet, İstanbullular Türkiye Milli Sanayi Sergisi bünyesinde ilk teleferik hattına kavuştu. Teleferik hattı ile fuarın daha cazip olacağı düşünülmüştü. Tesisi işletme vazifesini İETT üstlenirken, günümüzde kongre vadisi olarak bilinen Lütfi Kırdar Spor ve Sergi Sarayı ile Maçka sırtlarına kurulacağı ilan edilen teleferik, halk nezdinde büyük alaka uyandırdı. Bilhassa yaz akşamları nefes alabilmek için tercih edilen bu mevkie, ilave otobüs hatları konulmuştu ve sergi böylece bir cazibe merkezine dönüşecekti. Sergi, 1 Ekim 1958 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açtı. Bir zamanların prestijli müessesesi Sümerbank’ın İtalya’dan getirdiği lunapark ile fuarı şenlendirecekti.

330 metre uzunluğundaki bir hat üzerinde çalışan hat, çelik halatlar üzerine belli aralıklarla konulan telesiyejlerden oluşuyordu. İlk hafta birkaç defa cereyan eden teknik aksaklıklar hariç ziyaretçilerin teleferiğe teveccühü büyük oldu. Dolmabahçe manzarasını seyretmek isteyenler gişelerin önünde saatlerce beklemeye razı oldu. Bu zevki tatmak için devrin ücretiyle 50 kuruş ödeyip kendini uçan oturaklara teslim etmek kafi geliyordu. O sene toplam 2 buçuk milyon kişi sergiyi ziyaret etti. 93 bin kişi de bir aylık süre zarfında ayakları boşlukta seyahat tecrübesini tattı. İlk organizasyonun getirisinden gelen şevkle sergi müteakip senelerde de devam etti.

Havada asılı kaldılar

Otuz metre yükseklikten üç dakika boyunca devam eden teleferik seyahati ilk arızasını ikinci sene düzenlenen sergi sırasında verdi. Sergi bu defa, haziran ayında açılmış ve sıcak yaz günlerinden daha fazla hasılat bekleniyordu. Fakat hareket halindeki teleferik aniden durarak yolcuların korkulu anlar yaşamasına sebep oldu. Yuvasından çıkan halat faciaya neden olacakken, devreye giren ekipler büyük bir kazanın önüne geçti. İsviçre’de tahsil görmüş bir teknisyenin tasarladığı projede bir kısım aksaklık ve noksan kısımlarının bulunduğu tespit edilmişti. Havada asılı kalanları tahliye etmenin imkânı olmadığından, yolcular 45 dakika kadar asılı kaldı. Korkulu dakikalar halk arasında menfi reklam yaptığından teleferiğe olan rağbet yıllar içinde azaldı. Aksaklıklar bununla da bitmedi. Açık havada yolculuk edenlerin üzerine çelik halatlardan damlayan yağ da şikayetlerin artmasına sebep oldu. Üç sene devam eden sergi sırasında İstanbullular bugün projelendirilen havarayla tanışma imkânı buldu. 1958 yılında kısmen tatbikatı yapılan bu tecrübe nihayet 1993 yılında kalıcı bir hal alacak ve İstanbul Maçka-Taşkışla kabinli teleferik hattına kavuşacaktı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*