Apaydın: Demiryolcularla Birlikte Başardık

İsa Apaydın
İsa Apaydın

Apaydın: “Demiryolcularla Birlikte Başardık” :”2003 yılından itibaren demiryollarının devlet politikası olarak benimsenmesi ile demir atların raylar üzerindeki koşusu yeniden başladı.

30 yıldır görev yaptığı TCDD’de 10 yıl süreyle Genel Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Ku­rulu Üyeliği görevlerinde bulunan İsa Apaydın, yüksek hızlı trenler başta olmak üzere demir­yollarını yeniden hatırlatan projelerin arka plandaki mimarıydı. 2016 yılında TCDD Genel Müdürü ve Yönetim Kuru­lu Başkanı olarak atanan Apaydın, kısa süredeki başarılı çalışmalarıyla UIC Başkan Yardımcılığı gibi çok önemli uluslararası göreve seçildi.

Bu süreçte uluslararası ödüllerin sa­hibi de olan İsa Apaydın’la, TCDD’nin yeni hedeflerini, mevcutta yürütülen önemli çalışmaları konuştuk.

Sayın Genel Müdürüm, ülkemizin en büyük ve köklü kurumlarından birisinde uzun yıllar genel müdür yardımcılığı görevinde bulundunuz. Şimdi de genel müdür koltuğundasınız. Malumlarınız olduğu üzere dünyada ve ülkemizde demiryolu alanında büyük gelişmeler yaşanıyor. Bunlara değinmeden önce nereden nereye geldiğimizi öğrenmek adına 1856’dan bugüne kadar demiryollarının 160 yıllık öyküsü­nü kısaca anlatabilir misiniz?

Anadolu insanının demiryolu ile ilk vuslatı 1856 yılında oldu. 23 Eylül 1856 tarihinde 130 kilometrelik İz­mir-Aydın hattının inşası ile Anadolu topraklarına ayak basan demir atlar, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültü­rel şekillenmesinde de bir milat oldu. Osmanlı Dönemi’nde demiryollarına büyük önem verildi. O günün koşulları içerisinde dünyada büyük yankı uyan­dıran Hicaz Hattı başta olmak üzere toplam 8.619 km demiryolu yapıldı. Ancak bunların sadece 4.136 km’lik bölümü bugünkü sınırlarımız içerisin­de kaldı.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki 1923-1950 arasında 3.764 kilometre demir­yolu yapıldı. Bu dönemde demiryolları, gelişmeyi ve kalkınmayı kuşatan, bü­tün sosyal yönleriyle bir modernleşme projesi olarak ele alındı. Yabancı şir­ketler eliyle işletilmekte olan hatlar, 1928-1948 yılları arasında satın alına­rak millileştirildi.

1950’li yıllardan 2003 yılına kadar olan yarım asrı aşan süre demiryolları­nın ihmal edildiği dönem olarak tarih­teki yerini aldı. Bu süre içerisinde sa­dece 945 kilometre demiryolu yapıldı. 2003 yılından itibaren demiryollarının devlet politikası olarak benimsenmesi ile demir atların raylar üzerindeki ko­şusu yeniden başladı.

Uzun yıllar ihmal edilen demiryolları­na Hükümetlerimizin desteği ile bugü­ne kadar 60 milyar lirayı aşan büyük yatırım yapıldı. Bu yatırımlarla yüksek hızlı tren projeleri başta olmak üzere mevcut hatların modernizasyonundan lojistik merkezlere, AR-GE çalışmaları ile şehir içi raylı sistemlerin inşasına kadar onlarca proje hayata geçirildi. Demiryolu endüstrisinin geliştirilme­si, yerli ve milli üretime yönelik çalış­malar da devam ediyor.

Yüksek hızlı ve hızlı demiryolu projeleri, Milli Tren projeleri ile mevcut yolların yeniden yenilenme­si ve modernize edilmesi çalışmaları kapsamında son 14 yılda neler ya­şandı? Modernleşmeye geçiş öyküsü nasıl gerçekleşti?

‘Kara Tren’ algısından modern tren işletmeciliğine geçiş kolay olmadı. Her şeyden önce ulaşımda demiryollarından yana bir irade gerekiyordu. 2003 yılma geldiğimizde bizim en büyük avantajımız, demiryolu sevdalısı bir başbakanımız ve bakanımızın olma­sıydı. Şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı­mızın liderliği, Sayın Başbakanımızın mimarlığı ve Sayın Bakanımızın des­teğiyle demiryollarında kıştan bahara, karanlıktan aydınlığa geçiş gibi önemli değişimler yaşandı.

Bu süreç içerisinde bir taraftan 100-150 yıldır el değmemiş yolların yeni­lenmesini gerçekleştirirken, diğer ta­raftan bu hatları elektrikli ve sinyalli hale getirme çalışmalarına başladık. Trenlerin hızını ve hat kapasitesini artırmaya yönelik enerji tüketimini de asgari düzeye indirecek bu çalışmala­rımız devam ediyor.

Ankara-Eskişehir arasında Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı inşa ederek, 2009 yılında hizmete açtık. Bu hattın açılması ülkemiz demiryolları açısın­dan dönüm noktasıydı. Gelişmiş ül­kelerin sahip olduğu hızlı, güvenli ve son derece konforlu seyahat imkanı sağlayan YHT1eri artık biz de işletir hale geldik. Ardından Ankara-Konya, Ankara-İstanbul ve Konya-İstanbul hatlarında başlattığımız YHT işletme­ciliği başarıyla sürüyor. Bugüne kadar 31 milyondan fazla yolcumuzu YHT ile seyahat ettirdik.

Sanayicimizin rekabet gücünü ar­tırmak ve ülkemizi bölgenin lojistik üssü yapmak üzere 20 noktada lo­jistik merkez planladık. Bunlardan Samsun, İstanbul-Halkalı, Eskişehir (Hasanbey), Denizli (Kaklık), Ko­caeli (Köseköy), Uşak ve Balıkesir (Gökköy)’deki lojistik merkezinin in­şasını tamamlayarak hizmete açtık.

Kars, Bilecik (Bozüyük), Erzurum (Palandöken), Mersin (Yenice), Kah­ramanmaraş (Türkoğlu) ve İzmir (Ke­malpaşa) lojistik merkezlerinin inşası; İstanbul-Yeşilbayır, Mardin, Şırnak (Habur), Kayseri, Sivas, Konya (Kaya­cık) ve Bitlis’teki (Tatvan) lojistik mer­kezlerinin de ihale, proje ve kamulaş­tırma süreçleri devam ediyor.

Ülkemizin en önemli lojistik merkez­lerinden biri olacak serhat şehrimiz Kars Lojistik Merkezi’nin temeli, 7 Ni­san 2017 tarihinde Sayın Bakanımız tarafından atıldı.

300 bin metre kare alan üzerine ku­rulan, 175 bin metrekare konteyner stok alanı ve yıllık 412 bin ton taşıma kapasitesi bulunan lojistik merkezi­mizin içine 16 km’lik demiryolu, ulusal demiryolu ağına bağlantısı için de 6,2 km iltisak hattı inşa edilecek.

500 kişinin istihdam edileceği Kars Lojistik Merkezi, sadece bölgesinin de­ğil, hızlı tren hattı ve Kars-Tiflis-Bakü demiryoluyla Kafkasların lojistik üssü adayı olacak.

“YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMDE ÖNEMLİ MESAFE ALDlK”

Her yönüyle ülkemize özgün Milli Tre­nimizi üretmek üzere çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Konvan­siyonel hatlarımızda hizmet veren çeken ve çekilen araç filomuzu yakıt tasarrufu ve verimi yüksek araçlarla gençleştiriyoruz. Yerli demiryolu tek­nolojisini ülkemize kazandırmak için önemli mesafeler aldık. Bugün artık kendi rayımızı, kendi vagonumuzu, demiryolu malzemelerimizi, vagon ve lokomotiflerimizi üretebiliyoruz.

Şehir içi ve şehirler arasındaki seya­hatleri çile olmaktan çıkarıp keyifli hale dönüştürmek için projeler üret­tik. Yerli dizel tren setlerimizle artık şehirlerarası seyahatlerde yolcuları­mız yeniden trenlerimizi tercih edi­yor. İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yaparak ülkemizin en uzun ve en modern raylı sistemini kurduk ve başarıyla işletiyoruz. Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini 4 daki­kaya indiren asrın projesi Marmaray İstanbulluların vazgeçilmezi oldu.

Ankara’da Başkentray, Gaziantep’te Gaziray ve Balıkesir’de Balray raylı sis­tem projelerimiz var. Çalışmalarımız sürüyor. Kayseri’de de banliyö sistemi kuruyoruz.

İstanbul’da Marmaray ve İzmir’de Egeray’dan sonra Başkentray, Ankaralılar için umut ışığı oldu. Sabırsızlıkla bu projenin hayata geçmesini bekliyorlar. Vatandaşları heyecanlandıran bu projeyi biraz daha açabilir misiniz?

Ülkemizde son yıllarda yaşanan hızlı kentleşme, nüfus artışı ve ulaşım soru­nu olarak karşımıza çıkıyor. Başkent Ankara da nüfusu hızla artan şehirle­rin başında geliyor. Ankara’nın kent içi trafik sorununa çözüm getirmek ve Ankaralılara güvenli, rahat ve konfor­lu ulaşım hizmeti vermek üzere Sin­can-Kayaş arasındaki 36 km’lik hatta Başkentray Projesi yürütüyoruz.

Banliyö hattı ile yüksek hızlı ve kon­vansiyonel tren işletmeciliğinin birbirinden ayrılması amacıyla Sin­can-Ankara-Kayaş arasında mevcut hatta 2 yeni demiryolu hattı daha ilave edilerek, Ankara-Kayaş arası 4 hat­lı, Ankara-Marşandiz arası 6 hatlı ve Marşandiz-Sincan arası da 5 hatlı hale getirilecek. Hat üzerindeki istasyon­larımızın tamamını engelli vatandaş­larımızın da kullanımına uygun hale getiriyoruz.

Yolcu trafiğinin yoğun olduğu Sincan, Lale, Etimesgut, Hipodrom, Yenişehir, Mamak ve Kayaş istasyonlarında yol­cuların gıda, kitap, gazete vs. ihtiyaç­larını rahatlıkla karşılayabilecekleri kapalı istasyon alanları oluşturulacak. Proje kapsamında ayrıca Etimesgut­-Emirler’e YHT garı inşa edilecek. Sin­can-Kayaş-Sincan arasında 5 dakika da bir tren işletilecek. Günde 200 bin yolcuya hizmet verecek Başkentray ile Ankara trafiği rahat bir nefes al­mış olacak. Bir an önce Ankaralıların hizmetine sunabilmek için geceli gün­düzlü devam ettiğimiz Başkentray’ın inşa çalışmalarını trafiği aksatmadan yürütüyoruz.

Kısa bir süre önce hizmete giren An­kara YHT Gar’ın özellikleri neler? Bu eser Başkent’e neler kazandıra­cak?

Ankara ve Türkiye için önemli pro­jelerden biri olarak gördüğümüz Ankara YHT Gar, 29 Ekim 2016 ta­rihinde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız tarafından hizmete açıldı. Başkentray, Ankaray ve Keçi­ören metrolarına bağlantı yapılacak şekilde planlanan ve günümüz mi­mari anlayışını yansıtan Ankara YHT Gar, günlük 50 bin yolcuya hizmet ve­rebilecek büyüklükte inşa edildi. Top­lam 8 kattan oluşan ve engellilerin tüm ihtiyaçlarının kolaylıkla karşılanabildiği YHT Gar’da; 1.910 araçlık otopark, ticari alanlar, kafe-resto­ran, iş ofisleri, çok maksatlı salonlar, mescit, ilk yardım ve güvenlik bi­rimleri ile otel gibi sosyal ve kültürel donatılar yer alıyor. 3 adet peron ve 6 adet YHT hattı bulunan Ankara YHT Gar, yolcularımıza konforlu seyahat imkanları sunmanın yanı sıra şimdi­den Ankara’nın sosyal ve kültürel ha­yatında önemli yer tutmaya başladı.

Mevcut yüksek hızlı tren hatlarının yanı sıra yeni inşa edilen yüksek hızlı tren hatlarında hizmet vermek için yeni YHT setlerine ihtiyaç du­yulmayacak mı? Bu yönde çalışmalarınız var mı?

Yüksek hızlı tren hatlarımızda hizmet vermek üzere bugüne kadar 250 km/ saat hıza uygun 12 adet, 300 km/saat hıza uygun 7 adet YHT seti temin ede­re işletmeye aldık Bunlara ilaveten toplam 106 YHT yeni seti temin edilme­sine yönelik proje yürütüyoruz. İhtiyaç nedeniyle acil olarak temin edilecek ilk 10 adet setin ihale süreci devam etmek­tedir. Bakiye 96 adet set ise Sanayi İşb­irliği Programı (SİP) modeliyle temin edil­mesiyle ilgili ihale hazırlıklarımız devam ediyor. Söz konusu 96 adet YHT setinin; ilk 20 adedinin doğrudan yüklenici ta­rafından, 60 adet YHT setinin yüzde 53 yerlilik oranıyla TÜLOMSAŞ’ta, kalan 16 adet YHT setinin ise yüzde 74 yerlilik oranıyla Milli Tren olarak TÜLOMSAŞ’ta üretilmesini planladık.

Demiryolu Sektörünün serbestleşme sürecinde ve TCDD’nin yeniden yapılanmasında hangi aşamaya gelindi? Yeni dönemde TCDD hangi görevleri yürütecek?

Türkiye’de demiryollarının serbestleş­mesine dair 2013 yılında çok önemli bir adım atıldı. Serbest, rekabetçi, ekono­mik ve sosyal açılardan sürdürülebilir AB mevzuatı ile de uyumlu bir demir­yolu sektörü oluşturulması amacıyla hazırlanan 6461 sayılı Türkiye Demir­yolu Ulaştırmasının Serbestleştirilme­si Hakkındaki Kanun TBMM’de kabul edildi. Demiryollarının yeni miladı sayılan Kanun kapsamında TCDD’nin yeniden yapılanması ve TCDD Taşı­macılık AŞ.’nin kurulma çalışmalarını başarıyla tamamladık. Yeni dönemde, TCDD demiryolu altyapı işletmecisi olarak faaliyetlerine devam ederken, tren işletmeciliği TCDD’nin bağlı ortak­lığı olarak kurulan “TCDD Taşımacılık AŞ.” tarafından yürütülmeye başlandı. Kamunun yanı sıra Bakanlıkça yetki­lendirilmiş şirketler de demiryolu tren işletmecisi olabilecekler.

“BAŞARIMIZDA EN BÜYÜK PAY ÇALI­ŞANLARIMIZIN”

Sizin göreve gelmenizle birlikte demiryolu projelerinin ivme kazandığını görmekteyiz. Bu gayretli çalışmalarınızla TCDD Genel Müdür­lüğü görevinizin yanı sıra ulusal ve uluslararası alanda yeni görevlere seçildiniz, ödüller aldınız. Biraz da bunlardan söz eder misiniz?

Yüksek hızlı demiryolu başta olmak üzere başarıyla yürütmekte olduğumuz projelerimiz uluslararası kuruluşların da dikkatlerinden kaçmıyor. Biz, 30 bin kişilik demiryolu ailesi olarak, ekip ruhuyla gece gündüz çalışıyor, birlikte başarıyoruz. O nedenle fedakar çalışan­larımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Genel Müdürlük görevine geldikten sonra 5 kıtada 195 üyesi bulunan Ulus­lararası Demiryolları Birliği’nin (UIC) önce Orta Doğu Bölgesel Kurulu Baş­kanlığına, 01 Aralık 2016 tarihinde de bu kuruluşun Başkan Yardımcılığı gö­revine seçildim. UIC tarihinde ilk defa üst düzey görevine seçilen bir kişi Türk olarak, ülkem ve TCDD adına büyük onur ve gurur duymaktayım.

YHT projelerimiz Mimar Sinan Ulusla­rarası Proje Olimpiyatları kapsamında düzenlenen “Mühendislik, Mimarlık ve Şehircilikte Kıta Aşan Projeler” kategorisinde ‘Haydar Aliyev Yılı Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Bir­liği tarafından Teşekkülümüz adına şahsıma “İpek Yolu Medeniyetleri Üs­tün Hizmet Nişanı Ödülü” verilmiştir. Bu ödüllerin kazanılmasında en bü­yük pay sahibi olan mesai arkadaşla­rıma bir kez daha teşekkür ediyorum.

TCDD’NİN GÖREVLERİ

İsa Apaydın, 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkındaki Kanun ile TCDD’nin görevleri şöyle anlattı:

-Ulusal demiryolu altyapı ağı üzerindeki demiryolu trafiğini tekel olarak yönetmek,

-Tasarrufunda olan demiryolu altyapısı üzerinde verdiği trafik yönetimi ücretlerini, bütün tren işletmecileri için eşit şartlar içeren ve ayrımcılık oluşturmayan bir şekilde belirlemek, ilgili demiryolu tren işletmecilerine tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek

-Tasarrufunda olmayan ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde verdiği trafik yönetimi ücretlerini, bütün demiryolu altyapı işletmecileri için eşit şartlar içeren ve ayrımcılık oluşturmayan bir şekilde belirlemek, ilgili demiryolu altyapı işletmecisine tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek,

-Tasarrufunda olan demiryolu altyapısının demiryolu trafiğiyle ilgili olmayan alanlarını işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek,

-Tasarrufunda olan demiryolu altyapısını iyileştirmek, yenilemek, genişletmek, bakım ve onarımını yapmak veya yaptırmak,

-Yüksek hızlı ve hızlı tren taşımacılığı için demiryolu altyapısı yapmak veya yaptırmak,

-Haberleşme tesisleri ve ağı kurmak, kurdurmak, geliştirmek, işletmek veya işlettirmek

-Ana Statüsü ile verilen diğer görevleri yapmak

TCDD’NİN 2023 HEDEFLERİ NELER?

Genel Müdür İsa Apaydın, TCDD’nin 2023 hedeflerini şöyle sıraladı;

-3.500 km yüksek hızlı demiryolu, 8.500 km hızlı demiryolu ve 1.000 km konvansiyonel demiryolu olmak üzere 13.000 km demiryolu yaparak 2023 yılında toplam 25.000 km demiryolu uzunluğuna ulaşılması,

-4.400 km’ lik hat yenilenmesi yapılarak tüm hatların yenilenmesinin tamamlanması,

-Demiryolu taşımacılık payının; yolcuda % 10 ve yükte % 15’ e çıkarılması,

-Demiryolu sektörünün serbestleşme sürecinin tamamlanması,

-Milli demiryolu standartlarının oluşturulması,

-Emniyet Yönetim Sistemi’nin altyapı ve işletmeciliğin her kademesinde etkin ve sürekli uygulanmasının sağlanması ve bunun sektörel kültür haline getirilmesi,

-Geliştirilen “Milli Sinyal Sisteminin” yaygınlaştırılarak marka haline getirilmesi,

-Mevcut araçların hızlı tren hatlarına uygun hale getirilmesi, her türlü demiryolu aracının ülkemizde üretilmesi,

-Yük potansiyeli bulunan lojistik merkezleri, fabrika, sanayi, OSB ile limanlara iltisak hattı bağlantılarının artırılarak kombine ve yük taşımacılığının geliştirilmesinin sağlanması,

-Demiryolu Ulaşım Enstitüsü’ nün kurularak faaliyete geçirilmesi,

-Milli Demiryolu sanayisi ile AR-GE’ sinin desteklenmesi ve her türlü demiryolu teknolojisinin geliştirilmesi,

-Uluslararası demiryolu koridorlarının geliştirilmesinin sağlanması.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*