Haydarpaşa Garı Tarihi, Yapılış Hikayesi ve Haydar Baba Türbesi

haydarpasa gari tarihi yapilis hikayesi ve haydar baba turbesi
haydarpasa gari tarihi yapilis hikayesi ve haydar baba turbesi

Haydarpaşa Garı’nın yapımına 1906 yılında II. Abdülhamit döneminde başlanılmış ve 1908 tarihinde tamamlanarak hizmete girmiştir. Bir Alman şirketince inşa edilen gara, III. Selim’in paşalarından olan Haydar Paşa’nın ismi verilmiştir. İnşa ediliş amacı, İstanbul Bağdat demiryolu hattının başlangıç noktası oluşturması olarak düşünülmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında ise, Hicaz demiryolu seferleri yapılmaya başlanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının ana istasyonudur. Ayıca banliyö hattı seferleri ile kent içi ulaşımda önemli bir yer tutmaktadır.

Haydarpaşa Garı Tarihi

Haydarpaşa Garı’nın yapımına, 30 Mayıs 1906 yılında II. Abdülhamit döneminde başlanılmıştır. 1906 yılında yapımına başlanılan gar, 19 Ağustos 1908 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. İnşası Anadolu Bağdat isminde bir Alman şirketi tarafından gerçekleştirilen Haydarpaşa Garı’nda, Anadolu’dan gelmekte olan ya da Anadolu’ya gidecek olan vagonların içerisinde bulunan ticari eşyaların boşaltma ve yükleme işlemleri maksadı ile tesislerde bulunmaktadır.

Helmuth Cuno ile Otto Ritter tarafından hazırlanmış olan proje yürürlüğe girerek, projenin uygulanma aşamasında İtalyan ve Alman taş ustaları kullanılmıştır. 1917 yılında çıkan büyük yangın nedeni ile garın büyük bir kısmı hasar görmüştür. Bu hasardan sonra onarılarak günümüz şekline kavuşmuştur. 1979 yılında Haydarpaşa açıklarında meydana gelen bir tanker ile geminin çarpışması neticesinde oluşan patlama nedeni ile sıcak havanın etkisi, kurşun vitrayların hasara uğramasına neden olmuştur. 28 Kasım 2010 tarihinde, Haydarpaşa Garı’nın çatısında çıkan büyük yangın nedeni ile garın çatısı çökmüş ve binanın dördüncü katı kullanılamaz hale gelmiştir.

Haydarpaşa Garı Mimarisi

Yolculuk eden çoğu insanın İstanbul ve o muhteşem manzara ile ilk tanıştığı yer olan gar binası aslında klasik bir Alman mimari örneğidir. Binanın, kuş bakışı bakıldığında bir bacağı uzun, diğer bacağı kısa bir “U” harfi şeklinde olduğu görülüyor. Binanın içinde, yani bu kısa ve uzun bacakların içinde, geniş ve yüksek tavanlı odalar yer alır.

Odaların içinde bulunduğu “U” şeklindeki koridorların her iki kolu da kara tarafında bulunuyor. İç tarafta kalan boşluk ise iç avluyu oluşturuyor. Bina, her biri 21 metre uzunluğunda olan bin 100 ahşap kazık üzerine inşa edilmiş. Bu kazıklar 1900’lü yılların başındaki teknolojiyle yani buharlı şahmerdanla çakılmış. Binanın esas strüktürü bu kazıklar üzerine yerleştirilen kazık ızgarası üstünde yükseliyor.

Çok sağlam inşa edilmiş olan gar binasının şiddetli bir depremde bile zarar görme ihtimali yok denecek kadar az. Binanın çatısı ahşap ve klasik Alman mimarisinde çok sık kullanılan bir tarz olan ‘dik çatı’ şeklinde yapılmış.

Haydarpaşa Garında Meydana Gelen Yangınlar ve Patlamalar

Haydarpaşa Garı’nın tarihinde belki de en dikkat çekici ama ne yazık ki kötü anılardan biri 6 Eylül 1917’de bir İngiliz casusunun düzenlediği sabotajdır. Garda bekleyen vagonlara vinçlerle cephane yüklenirken İngiliz casusun sabotajı sonucu; binada depolanan, garda bekleyen ve gara girmek üzere olan trenlerdeki cephaneler patlamış ve görülmemiş büyüklükte bir yangın başlamıştır. Trenlerde bulunan yüzlerce asker de bu patlamadan ve çıkan yangından büyük zarar görmüştür. Hatta patlamanın şiddetinden Kadıköy ve Selimiye’deki evlerin camlarının kırıldığı anlatılır.

15 Kasım 1979’da garın biraz açığında, ‘Independanta’ adlı Romen yakıt tankeri patlamış ve binanın camları ve tarihi renkli vitrayları parçalanmıştır.

Tarihi Haydarpaşa Tren Garı’nın çatısında 28.11.2010 tarihinde saat 15.30 sularında çıkan yangın yangın, garın çatısında tamamen yok etmişti. 1 saat içinde kontrol altına alınan ve ardından da tamamen söndürülen yangının çıkış nedeninin çatıdaki tadilat olduğu iddia edilmişti.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Geçmişten Bugüne Haydarpaşa Garı

30 Mayıs 1906’da yapımına başlanan bu görkemli yapı iki Alman mimarın elinden çıkmıştır. Yaklaşık olarak 500 İtalyan taş ustasının eş zamanlı emeğiyle iki yıllık çalışma sonucu 1908 yılında Haydarpaşa Garı inşası tamamlanmıştır. Yine 1908 yılının 19 Mayıs’ında hizmete açılan bu ihtişamlı binanın açık pembe renkli granit taşları Hereke’den getirtilmiştir. Haydarpaşa Garı ismini Selimiye Kışlası’nın yapımında emeği geçen Haydar Paşa’dan almıştır. Padişah III. Selim kendi adını taşıyan kışlanın inşası sırasında elinden gelenin fazlasını yapan Haydar Paşa’ya jest olarak bu semte ve civarına Haydarpaşa denmesini uygun görmüştür. Sonraları demiryolu ağının genişlemesi, Anadolu’nun içlerine kadar ilerlemesi ile birlikte garın önemi iyice artmıştır.Haydarpaşa Gar’ı toplamda 3 bin 836 metrekarelik bir alana yayılmıştır. Buradan kalkan ekspreslerinin en bilinenleri; Doğu Ekspresi, Fatih Ekspresi, Başkent Ekspresi, Kurtalan Ekspresi’dir.

Haydarpaşa Garı’nın İç ve Dış Mimarisi

Günümüze kadar bir çok Türk Filmi’nde yer alan, bir sürü kavuşmaya bir sürü ayrılığa tanıklık etmiş, İstanbul’un muazzam manzarasına ilk buradan bakmış insanların da çok iyi bildiği gibi Haydarpaşa Garı eşsiz bir mimariye sahiptir. Bina klasik Alman mimarisi örnekleri taşımaktadır ve kuşbakışı bakıldığında bir bacağı kısa diğeri uzun olduğu görülmektedir. Bu sebeple ki binanın içinde geniş ve yüksek tavanlı odalar yer alır. Bu görüntü Haydarpaşa’nın görkemini bir nebze açıklamaktadır. Eskiden el işi nakışlar, adeta sanat eserleri bu tavanları süslermiş ama sonraları bu eserlerin üzerleri sıvanmıştır. Şu an sadece tek bir odada bu el nakışı eserlerini görebilmekteyiz. Bina; her biri 21 metre uzunluğunda olan bin 100 ahşap kazık üzerine inşa edilmiştir. Binanın zemin katı ve asma katlarında Lefke-Osmaneli taşından cephe kaplamaları kullanılmıştır. Gar’ın pencereleri ahşaptan ve dikdörtgen şeklinde inşa edilmiş olup, pencereler arasında dikdörtgen süs kolonları yer almaktadır. Binanın denize bakan taraflarında binanın her iki ucuna denk gelecek şekilde tabandan çatıya doğru daralan dairesel kuleler bulunmaktadır.

Haydarpaşa Garı Restorasyon Çalışmaları

Haydarpaşa Garı’nda 6 Eylül 1917 ve 15 Kasım 1979 tarihlerinde gerçekleşen iki korkunç patlama ve yangından sonra demiryolları işletmesini ele alan Cumhuriyet Hükümeti tarafından, eski hali korumak şartıyla onarılmış ve çeşitli düzenlemeler yapılarak bugünkü haline en yakın şeklini almıştır. Gar, hizmete açıldığı 1908 yılından bu yana gördüğü yağmur, sel, vapurlardan kaynaklı isler sebebiyle çürüyen kaplamaların dökülmesiyle bina dış cephesindeki süsler ve sanat eserleri kaybolmaya başlamıştır. Binanın çok daha fazla zarar görmesini engellemek için 1976 yılında büyük bir restorasyona girilmiştir. Günümüzde hal restorasyon çalışmaları dvam etmektedir.

Haydarpaşa Tren İstasyonu’ndaki Türbe

Haydarpaşa Tren İstasyonunda Türbe
Haydarpaşa Tren İstasyonundaki Türbe

Haydar Baba Türbesi, Haydarpaşa Tren İstasyonu’nda rayların arasında saklı kalmış gizemi konuşulan bir türbedir. Garın ismini aldığı türbe hakkında yıllardır tartışılır durur. Türbenin oldukça ilginç bir hikayesi var ve gelenekleşmiş bir durum söz konusudur. Haydar Baba Türbesi ile ilgili rivayet edilen hikayeyi bir de bizden dinleyin. Garın hizmete girdiği yıllardan çok sonra değil yakşalık bundan 100 sene evvel tren istasyonunun hareket amiri türbenin bulunduğu yerfen tren rayı geçmesini istiyor ve bunun için bir ekiple çalışmalara başlıyor. Anlatılanlara göre; çalışmalara başlanılan gece hareket amirinin rüyasına gara ismini veren Haydar Paşa giriyor. Rüyada hareket amirine “Beni rahatsız etmeyin.”, diyor. Hareket amiri bu rüyaya aldırış etmeden mühendislerle birlikte çalışmalarına devam ediyor. Rüyasında tekrar gördüğü Haydar Paşa hareket amirinin boğazını sıkıyor ve tekrar aynı şeyi söylüyor. Bu ürpertici rüyadan etkilenen hareket amiri çalışmaları durduruyor. Sonrasında yapılması planlanan tren yolu türbenin iki yanından geçiyor. Böylece Haydar Baba Türbesi tren yolunu ikiye bölmüş bir şekilde günümüzde hala ziyaret edilmektedir. İlginç ve güzel bir detay olarak bugün hala tüm makinistlerin ve tren personelinin yola çıkmadan önce uğrayıp, sağ salim yolculuk için dua ettiği söylenir.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*