Trafik ve trafik kazaları ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Trafik terörü ile Güneydoğu terörü ülkemizin kalkınmasının önünde en büyük engeldir.
Trafik kazalarının nedenlerini çoğumuz bilmekteyiz. Ne yazık ki bu nedenleri bilmemize karşın toplum olarak uygulamada sorunlarımız var. Birkaç üniversite bitirenimiz bile kimi zaman trafik kurallarını bildiği halde uygulamada kayıtsızlık göstermektedir. Bilindiği üzere bireyin öğretim düzeyi diploması ile, eğitim düzeyi ise gösterdiği davranışıyla ölçülür. Kişinin bu tutumunu en güzel kırmızı ışıkta, yayalara karşı tavrında, çevre ve doğaya karşı saygısız davranışında gözleyebilirsiniz.
Trafik sorununun çözümü; yasal ve eğitim boyutu yanında en önemlisi ülkenin trafik politikasının yeniden düzenlenmesiyle mümkündür. Üç tarafı denizle çevrili bir ülkede deniz taşımacılığına gereken önemi vermeyen, mevcut demiryollarının onarımı ile yetinen, ulaşımı; kara taşımacılığı olarak gören politika trafik kazalarını önleyemez. Dünya ulaşım ve taşımacılıkta kara taşımacılığını en aza indirgemeye çalışırken ne yazık ki biz kara taşımacılığını daha da artırmaya çaba gösteriyoruz. Orta Avrupa’daki ülkeler taşımacılıkta akarsulardan da büyük oranda yararlanırken biz deniz taşımacılığında geçmiş yıllara oranla daha da geri duruma düşmüşüz. Eskiden haftada iki kez Karadeniz limanlarına yolcu gemisi gelirdi. Samsun-Zonguldak ve İstanbul’a gidecek yolcuların çoğu gemiyi tercih ederlerdi. Kulağımda düdüğünün çınlaması kalan çocukluğumun o muhteşem beyaz gemisini özlüyorum. En azından Trabzon-Samsun arası Ro-ro seferlerinin başlaması, hatta Batum seferinin de buna eklenmesi zor olmasa gerek.
Tamamlanan Karadeniz duble yol ile birlikte yan yana yapılacak olan demiryolu kara taşımacılığını büyük oranda rahatlatacaktı. Bu projenin maliyeti yapılan duble yolun maliyetinin belki de onda biri kadardı. Bu fırsat ne yazık ki kaçırıldı. Ama yine de bu konuda geç kalınsa da çözüm vardır. Karadeniz sahil şeridinin bir baştan diğer başa demiryolu ile bağlantısını kurabiliriz. Düşünülen Erzincan-Trabzon veya Gümüşhane-Torul-Tirebolu-Trabzon Demiryolu Projesi bölgenin kara taşımacılığı ve trafik sorununu çözecek bir proje değildir. Karadeniz’i bir uçtan diğer uca birleştirecek en iyi projenin Samsun-Sarp Demiryolu Projesi olduğu bir gerçektir. Bu projenin hayata geçirilmesi Ordu ve Giresun’un kaderini değiştirecektir. Bu proje Trabzon’un da çıkarınadır.
Samsun-Sarp Demiryolu Projesinin hayata geçirilebilmesi için her şeyden önce her iki ilin güç birliği yapması zorunludur. Valilik olarak, siyasi erk olarak, kamu kurum ve kuruluşları olarak, yazılı ve görsel basın olarak, sivil toplum örgütleri, sanayiciler olarak kamuoyu oluşturulması Giresun-Ordu dayanışmasının havaalanı için gösterilen çaba gibi ortaya konması gerekir. Bu güç birliği; karşısına çıkmaya çalışanların cesaretini de hiç kuşkusuz kıracaktır.
Ülke savunmasına verdiğimiz şehitlerden daha fazlasını verdiğimiz trafik terörü; karayollarında yapılan fiziki iyileştirmelerle değil, kara taşımacılığı oranın azaltılmasıyla yok olmasa bile en aza inecektir. Bu terörün durdurulması gereği sadece Trafik Haftasında gündeme gelmemeli, hep taze tutulmalı, Ordu Olay Gazetesinin yaptığı gibi bu demiryolu projesi her gün iki ilin yerel gazetelerinin manşetlerinde yer almalı, konu ile ilgili imza kampanyası başlatılarak kamuoyu oluşturulmalıdır.
Kaynak : Ordu Olay
İlk yorum yapan olun