İzmir için lojistik merkezi vurgusu

İzmir için lojistik merkezi vurgusu :İZMİR Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Hakan Keskin, Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ancak lojistik…

İZMİR Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Hakan Keskin, Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ancak lojistik sektörünün desteği ile ulaşabileceğini ve İzmir’in de Avrupa’nın lojistik merkezi olacak potansiyele sahip olduğunu söyledi.

İzmir Üniversitesi Dış Ticaret, Finans ve Lojistik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. M. Hakan Keskin, Türkiye’nin en kapsamlı lojistik etkinliklerinden birisi olan XIII. Lojistik ve Tedarik Zinciri Kongresi’ne panelist olarak katıldı ve “İzmir, Türkiye’nin ve Avrupa’nın yeni lojistik merkezi olabilir mi” başlıklı bir bildiri sundu. Keskin, Türkiye’nin Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi verilerine göre hala istenen seviyede olmadığını, ancak lojistik anlamda gerekenlerin yapılması halinde bölgedeki ülkelerin Türkiye’ye rakip olamayacağını vurguladı. Keskin “İzmir, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın lojistik merkezi olacak potansiyele sahip” dedi.

Türk lojistik sektörünün, sınırları oluşturan bölge ülkelerin kendi aralarındaki siyasi sorunlardan olumsuz etkilendiğini ifade eden Keskin, deniz taşımacılığı oranının artırılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin bir deniz ülkesi olduğuna dikkat çeken Keskin, “Tüm dünyada yük taşımacılığında deniz taşımacılığı diğer modlara göre çok üstünken Türkiye’de durum tam tersi. Günümüz Türkiye’sinde yük taşımacılığının yüzde 90’ından fazlası karayolunda yapılıyor. Ulaştırma modları arasında kayda değer bir dengesizlik var. Yollarda 800 binden fazla kamyon dolaşıyor. Bunların 100 bini TIR, yani arkasında dorsesi olan çekiciler. Bu rakamın 10 Avrupa ülkesindekinden daha fazla olduğu söyleniyor” diye konuştu.

2000’li yılların başında yerli ve yabancı firmalarla işbirliğine giden, yurtdışı bürolar açan, hizmetlerinin kalitesini sürekli artıran, dinamik bir sektör haline gelen Türk lojistik sektörünün ivmelenmesini sürdürmesinin Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Keskin, “Türkiye olarak diyoruz ki yeni yatırımlar yapacağız, yabancı sermayeyi çekeceğiz ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşacağız. Yatırımların öngörülen faydaları getirmesi için lojistik yatırımlarla desteklenmesi gerekiyor. Bu konuda daha çok koordinasyon içinde olmamız gerekiyor. Aksi takdirde öngörülen hedeflere ulaşmamız imkânsız” dedi.

Coğrafi konum açısından Türkiye’nin bölgede rakibinin olmadığını, ancak sektörel başarının uluslararası işbirliklerini de gerektirdiğini hatırlatan Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küresel ticari trend, üretim merkezlerinin Asya ülkelerine kayması yönünde. Bundan dolayı, Asya’daki üretimin Batı pazarlarına taşınması yeni lojistik fırsatlar yaratıyor. Tüm bunlara bağlı olarak çok sayıda, çok uluslu, büyük ölçekli, uzun soluklu demiryolu hatları, uluslararası transit karayolları, ham petrol veya doğal gaz boru hatları projeleri gibi lojistik projeler geliştirildiğini biliyoruz. Bu gibi projelerin Türkiye’nin üzerinden veya çevresinden geçmesi ülkemize çok farklı birçok avantaj yaratıyor. Küresel aktörler bunun farkında, biz de farkında olursak ve gerekeni yaparsak zaten lojistik anlamda rakibimiz yok.”

Lojistik merkezlerinin gerektirdiği tüm özelliklerin İzmir’de birleştiğini belirten Doç. Dr. M. Hakan Keskin şunları söyledi:

“Binlerce yıldır liman kenti olarak lojistik operasyonlara ev sahipliği yapan İzmir, Kafkaslar üzerinden Asya’yı Batıya bağlayan dev bütçeli projelerin denizden batıya açılan kapısı olarak coğrafi avantaja sahip. İzmir-İstanbul Otoyolu projesi tamamlandığında önemli bir ulaşım sorunu da çözülmüş olacak. 3 milyon metrekare, 14 bin konteyner depolama kapasitesi ile Kemalpaşa Lojistik Merkez Projesi tamamlandığında İzmir lojistik açıdan kalkınacak. İzmir lojistik merkez haline gelmeye başladıkça Denizli, Manisa, Aydın, Uşak, Ankara, Bursa gibi Anadolu’daki üretim merkezleri de deniz yolu ile dışa daha kolay ve ucuz çıkabilecek. Ancak hem fiziki hem de yasal altyapı noksanlıklarının bir an önce giderilmesi gerekiyor. Hem coğrafi olarak konumu hem de liman yapısı itibariyle rakibimizin Pire olduğunu ve zaman kaybetmememiz gerektiğini vurgulamak isterim.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*