Demiryolu sektöründe güvenlik ve kalite

Bugünün uluslararası demiryolu işletmeleri demiryolu teknolojisi için güvenlik ve kalite standartlarına büyük önem vermektedir. İlgili uluslararası standartlar, konfor, kalite ve güvenlik için sürekli yenilenmekte, teknolojideki geliş-meler, seyir hızlarındaki artmalarla birlikte artan kaza risklerini minimuma indirmek için her türlü önlemi almaktadır.

Ülkemizde 1950-2000 yılları arasında, yanlış bir devlet politikasıyla, demiryolları ikinci plana itilmiş, devlet demiryollarında yatırımları tamamen kısmıştır. Bir ülkede devlet, her hangi bir sektöre yatırım yapmıyor ise, özel sektör de orada olmaz, talep olmayacağından Ar-Ge ve eğitim de minimum seviyelere iner. Maalesef ülkemizde bu 50 yıllık dönem, bu nedenlerle demiryolları için ölü bir dönem olmuştur. Ancak 2000’li yıllarda, devlet bu defa pozitif kararlarla, raylı sistemler için büyük yatırımlara başlamış, Türkiye Yüksek Hızlı Tren konsepti ile tanışmış, yüksek hızlı tren hatlarındaki yatırımlara ek olarak, yapılan yatırımlarla mevcut konvansiyonel hatlarımızın rehabilitasyonu, elektrifikasyonu ve sinyalizasyonu için de büyük projeler gerçekleşmektedir.

Türkiye’de raylı sistemlere, şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığında yapılan büyük yatırımlara ek olarak, büyük şehirlerimizde, başta İstanbul olmak üzere, kent içi raylı sistemler için de büyük projeler gerçekleşmektedir. Kamu kuruluşları, özel sektör ve üniversitelerdeki potansiyellerle bir araya gelerek, Milli Tren, Milli Metro gibi tamamen yerli araç tasarımı ve üretimi için çabalar sarf edilmektedir. Bütün bu çalışmalarda, ilgili uluslararası standartlar ve direktiflerde bulunan kriterlere, hem tasarım ve hem de üretim aşamasında uyulmakta, geliştirilip, üretilen prototipler üzerinde uluslararası standartların gerektirdiği her türlü test yapılmakta, araçlar sertifikalandırılmaktadır. Ancak yapılan testler, ilgili standartlara uygun olarak yapılmasına rağmen, hem testleri yapan ekipler ve hem de test sistemleri uluslararası akreditasyona sahip değildir. Ayrıca sektördeki kamu ve özel sektör kuruluşları Ar-Ge desteğine ihtiyaç duymaktadır.

Ülkemizde gelişmekte olan raylı sistem sektöründeki bu eksiklikleri gidermek amacıyla, uluslararası sertifika ve akreditasyona sahip test ve Ar-Ge merkezleri kurulması için çalışmalar başlatılmış, Anadolu Üniversitesi bünyesinde, URAYSİM Raylı Sistem Mükemmeliyet Merkezinin temelleri atılmıştır. Bu merkezde;

• Uluslararası standartların gerektirdiği her türlü akredite test sistemleri,

• Raylı sistem araç ve komponentlerinin tasarlanıp, geliştirilmesi için Ar-Ge ve Endüstriyel kuruluşlara meslek içi eğitim hizmetleri verilecektir.

Bu test merkezinde, kapalı ve açık mekanlardaki test sistemleri dışında, inşa edilecek 3 değişik boyutta test yolu ile seyir testleri, en son teknoloji donanımlarıyla gerçekleştirilecektir. URAYSİM projesine ek olarak, Ankara’da TCDD bünyesinde kurulan DATEM Test ve Ar-Ge Merkezi için de yatırımlar ve çalışmalar devam etmektedir.

Bu merkezlerin hizmete girmesiyle birlikte, raylı sistemler için geliştirilen, üretilen bütün araç ve komponentler, uluslararası standartlara uygun, sertifikalandırılmış olarak, yurt içi pazar ve ayrıca yerel endüstrimizin uluslararası pazarda rekabet gücünü arttıracaktır.

Sektörün gelişmesi için, devletin, kamu ve özel kuruluşların, üniversitelerin ve ülkedeki bütün potansiyellerin işbirliği gerekmektedir. Bu işbirliği sonucu, yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve geliştirilen ürün ve sistemlerin standartlara uygunluğu, konfor ve güvenliği ön plana çıkarılacaktır. Bunun dışında, altyapı ve araçların işletmesi sırasında, izleme yöntemleriyle, sistemlerin sürekli iyi şartlarda olduğu kontrol edilmeli, gerektiğinde bakım ve tamiratları yapılmalıdır. Bütün bu çalışmalarda, sistemlerin randımanı, güvenilirliği ve konforu dışında, çevresel etkiler de ön planda tutulmalıdır.

Kaynak : Prof. Dr. Tuncer TOPRAK – İstanbul Ticaret Üniversitesi – www.ostimgazetesi.com

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*