Akciğer Kanserinde Tek Port VATS Yöntemi

Akciger Kanserinde Tek Port VATS Yontemi
Akciğer Kanserinde Tek Port VATS Yöntemi

Acıbadem Maslak Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Semih Halezeroğlu, akciğer kanserinde kapalı bir ameliyat tekniği olan Tek Port VATS yöntemini anlattı.

Başlangıç aşamasında akciğer kanserinin fazla şikayete yol açmadığına değinen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Semih Halezeroğlu zamanla ortaya çıkan belirtileri “öksürük, halsizlik, iştahsızlık, zayıflama, vücudun farklı yerlerinde ağrılar, ses kısıklığı, yüzde şişme, yutma zorluğu, öksürükle ağızdan kan gelmesi gibi durumlar” olarak sıralıyor.

Erken evrede tedavi oranının çok başarılı sonuçları olduğundan bahseden Prof. Dr. Semih Halezeroğlu, “Bu evrede en yaygın ve temel tedavi yaklaşımı, cerrahi girişimle tümörü çıkartmak. Bugün tıp teknolojilerinin geldiği noktada kapalı ameliyatlar sayesinde yüzde 70’e varan başarılı tedavi sonuçlarından söz edebiliyoruz” şeklinde konuştu.

Kapalı ameliyatlar arasında son dönemde Tek Port VATS yönteminin öne çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Semih Halezeroğlu, konuşmasına şunları diyerek devam etti:

“Göğüs kafesine açılan küçük bir kesi ile tüm işlem gerçekleştiriliyor. Tek Port VATS en çok ameliyat sonrasında hastaların solunumunu çok rahat yapabilmeleri ve bağışıklığı düşürmemesi nedeniyle tercih ediliyor. Üstelik bu yöntemle tanı ve tedavi işlemleri aynı operasyonda yapılabildiği için patoloji incelemesi tümörün kötü huylu olduğunu gösterirse o sırada hekim müdahalesiyle hasta vakit kaybetmeden tedavi edilebiliyor.”

Akciğer kanseri ameliyatları, kaburgaların açıldığı ‘açık ameliyatlar’ ve göğüs boşluğu açılmadan, kaburgalar arasında gezdirilen kamera görüntüleriyle yapılan ‘kapalı ameliyatlar’ olmak üzere 2 grupta toplanıyor. Kapalı ameliyatların da kendi içinde standart VATS, robotik yöntem ve Tek Port VATS yöntemi olmak üzere 3’e ayrıldığını belirten Prof. Dr. Semih Halezeroğlu “Standart VATS ve robotik yöntemde göğüs boşluğunda açılan 2 veya 3 kesi üzerinden ilerleniyor. Genel anesteziyle yapılan Tek Port VATS yönteminde ise 2-3 cm arasındaki tek bir kesiden giriliyor. Cerrahi kamera aracılığıyla hastalıklı bölgeden sağlanan görüntüleri ekranda değerlendirirken, aynı kesiden operasyon gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı.

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Semih Halezeroğlu, “Göğüs kafesinde kalp, akciğer ve büyük damarlar bulunduğu için bu hassas bölge vücudun diğer bölgelerine oranla çok daha fazla koruyucu sinir ağları ile çevrili. Bu nedenle bu hayati alanda yaşanan en küçük bir sorunda bile ağrı oluşuyor. Dolayısıyla ameliyatlarda göğüs kafesinde ne kadar az kesi olursa, sinirlerde o kadar az tahribat ve o kadar az ağrı ortaya çıkıyor. Tek kesi imkanı sunan Tek Port VATS’ın avantajları ise kısa ameliyat süresi, düşük komplikasyonlar, kanama miktarının azlığı, ameliyat sonrasında çok rahat solunum yapılabilmesi sayesinde zatürre ve akciğer sönmesi riskinin en aza inmesi, ameliyat sonrasında yoğun bakım süresinin azalması, bağışıklık sisteminin çok az zarar görmesi sayesinde hastanın kanserle daha güçlü mücadele edebilmesi, kozmetik açıdan daha az sorun yaşanması, kısa sürede taburcu olunabilmesi, sonrasında daha az ağrı şikayeti ve gündelik rutine dönme süresinin çok daha kısa olması” olarak sıraladı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*