Metabolik Cerrahi ile Tip 2 Diyabete Ömür Boyu Veda E din

Metabolik Cerrahi ile Tip Diyabete Ömür Boyu Veda E din
Metabolik Cerrahi ile Tip Diyabete Ömür Boyu Veda E din

“Metabolik Cerrahi” branşında uzman Prof. Dr. Alper Çelik, İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Özel Etiler Hastanesi’nde obezite ve diyabet cerrahisi alanında 35 farklı ülkeye hizmet veriyor. Başarılı operasyonlar gerçekleştiren Prof. Dr. Alper Çelik, “şeker” ve “diyabet ameliyatı” olarak da bilinen, Tip 2 diyabet başta olmak üzere hipertansiyon, obezite, yüksek kolesterol gibi hastalıkların da tedavisinde metabolik cerrahi yöntemini uyguluyor.

Prof. Dr. Alper Çelik, bugün metabolik cerrahi alanında sadece Türkiye’de değil, dünyada da tanınan bir uzman. Halk arasında “şeker” ya da “diyabet ameliyatı” olarak da bilinen, Tip 2 diyabet başta olmak üzere aynı zamanda hipertansiyon, obezite, yüksek kolesterol gibi hastalıkların da tedavisinde kullanılan metabolik cerrahi, metabolik hastalıkların cerrahi yöntemler ile tedavi edilmesi esasına dayanıyor. Bu tip metabolik sendrom hastalıkları, tedavi edilmediği zaman kişinin yaşam kalitesinde önemli düşüşlere neden oluyor. Hatta bu hastalıklar, yaşamı tehdit eder boyuta da gelebiliyor.

Yurt dışında metabolik cerrahi üzerine çeşitli eğitimler alan Prof. Dr. Alper Çelik’in bu alanda Türkiye’ye sağladığı önemli kazanımlar da bulunuyor. Eylül 2011’de Universal Taksim Alman Hastanesi bünyesinde Metabolik Cerrahi Ünitesi’ni kuran Prof. Dr. Alper Çelik; 2012 yılında Metabolik Cerrahi Akademisi’ni, 2013 yılında Metabolik Cerrahi Derneği’ni, 2014 yılında İstanbul Metabolik Cerrahi Kliniğini ve Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı’nı kurdu. 2015 yılında Ulusal Obezite Veritabanı’nı oluşturan Alper Çelik, 2016 yılında da Profesör Doktor unvanı aldı. Prof. Dr. Alper Çelik, İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Özel Etiler Hastanesi’nde obezite, diyabet alanında metabolik cerrahi yöntemini de tedaviye dahil ederek, 35 farklı ülkeye hizmet veriyor.

Metabolik cerrahide başarı oranı yüksek

Son yıllarda gelişen yöntemler ile metabolik cerrahi tedavisinde başarı oranının son derece yüksek olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Alper Çelik şu konuya dikkat çekiyor:

“Metabolik cerrahi uygulaması kararı verilmeden önce hastanın değerlerinin ayrıntılı bir araştırmasını yapıyoruz. Hastanın vücut kitle indeksinin 30 üzerinde olup tedavilere rağmen kan şekeri kontrolünün sağlanamamış olması ya da vücut kitle indeksinin 40 üzerinde olması gerekiyor. Aynı zamanda hastanın kaç yıldır diyabet hastası olduğuna, insülin kullanımına, Hemoglobin A1c düzeyine de bakılmalı. Öte yandan operasyon için en önemli kriter, hastanın pankreasının insülin salgılamaya devam etmesi.”

“Erken tanı konulan hastalar daha avantajlı”

“Diyabet hastalığı yeni başlayan ve insülin tedavisine ihtiyacı olmayan, düşük dozlarda ilaç kullanan kişilerde ameliyatın başarılı olma şansı daha fazla” diyen Prof. Dr. Alper Çelik şu konulara dikkat çekiyor:

“Özellikle erken tanı konulan hastalarda metabolik cerrahi hızlı bir tedavi biçimi olarak uygulanabiliyor. Metabolik cerrahi sırasında, hastada kesik açılmıyor; kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopik yöntem kullanılıyor. Uygulanan yöntemin çeşidine göre de operasyon 1-3 saat kadar sürebiliyor. Ameliyata göre hasta, 4 veya 5 gün kadar hastanede yatabiliyor. Bu operasyonlar sırasında kullanılan yöntemler ise Sleeve Gastrektomi, Minigastrik By-pass, Duodenal Switch türevleri, Gastrik By-pass, Transit Bipartisyon, İleal Transpozisyon türevleri olarak sıralanabilir. Metabolik cerrahide kullanılan yöntemlerden hastaya uygun olan, hastanın hastalığına ve yönteme olan uygunluğuna göre belirleniyor. Metabolik cerrahide temel hedef, vücuda alınan besinlerin safra ve pankreas sıvıları ile daha geç buluşmasını sağlamak. Bu şekilde pankreasın insülin üretimini harekete geçiren maddeler salgılanmaya başlıyor ve insülin salınımı yükselerek otomatik olarak artırılıyor.”

Metabolik cerrahinin tüm cerrahi operasyonlar kadar risk taşıdığına da dikkat çeken Prof. Dr. Alper Çelik, “Şu da unutulmamalı ki; operasyonun ve tedavi edilebilen hastalıkların riskleri karşılaştırıldığında cerrahi girişimin riskinin çok daha az olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Ameliyat noktasında en önemli husus, hastanın doğru değerlendirilmesi ve tecrübeli bir cerrah tarafından operasyonun yürütülmesi. Hastanın değerlendirme sürecinden operasyonuna, operasyonun ardından kontrollerine kadar bütün sürecin doğru bir şekilde tamamlanması, hasta açısından maksimum faydayı sağlayacaktır” diyor.

Prof. Dr. Alper Çelik, dünyanın sorunu olarak ele alınması gereken diyabete ilişkin hastalara ise şu önerilerde bulunuyor:

“Yaşam boyu devam etmesi söz konusu olabilse de erken teşhis, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve etkili tedavi yaklaşımları ile yönetilebilir bir rahatsızlık diyabet. Diyabetin etkili bir şekilde yönetilmesi sırasında, düzenli egzersiz yapılması ve dengeli beslenilmesi önem arz ediyor.”